Denemeye Değer

Dünyada her gün binlerce insan hayata gözlerini yumarken binlerce bebek hayata “Merhaba.” diyor. Bu durmayan akışta ise üzüntüler ve sevinçler dünyanın dört bir yanında devam ediyor. Bu akışta her birimiz bize kendi ağırlığımızdan fazla gelen sorunları taşıyıp çözmeye çalışıyor ve bu sorunların büyüklüğü altında eziliyoruz. Dünyanın her yanında bizler bu sorunlarla baş ederken tüm sorunları çözebilmeyi dilesek mümkün olabilir mi? Gerçekleşmez ama denemeye değer. 

Telefonlarımızda, sosyal medyamızda, haberlerde ve hepimizin dilinde ülke ve dünya gündemi… Haber sitelerini her açtığımda felaket haberleriyle karşılaşıyor, her gün insanlığı bir kez daha sorguluyorum. İnsanların başka insanlar için düşündükleri, söyledikleri, hakaretleri ve daha niceleri benim ilk dileğimin ana fikri oluyor. İlk dileğim ne mi? İnsanların kalbinin tekrar sevgiyle çarpması. Gerçekleşmez ama denemeye değer. 

Özgecan Aslan, Emine Bulut ve ne kadar zaman geçerse geçsin aklımızdan silinmeyen daha nice kadın cinayetleri bu yüzyılın en büyük ayıbıdır. Hala o çocukların çığlıkları, annelerin feryatları kulaklarımızdan silinmiyor. Bir toplumun insanlığa inancı kırıldı, güveni azaldı. İnsanlar gece sokakta tek başına yürümeye korkar, istediği gibi özgürce giyinemez oldu. Ama en acısı da kaç ailenin yaşam damarları koptu. O yüzden ikinci dileğimi hiç kimse aile acısı yaşamasın diye diliyorum. Gerçekleşmez ama denemeye değer. 

İnsanlar, imkanlar ve dünya ikiye bölünmüş gibi geliyor bana. Bir tarafta insanlar geçim sıkıntısından, borçlarından hayatlarından vazgeçiyor; bir yandansa insanlar daha da fazlasına sahip olmak için dehşet bir hırsla asla elindekilerle yetinmeyerek çalışıyorlar. Tüm hayatlarını kariyerlerine adayan, emek sarf eden hatta aralarında bölüm birincisi olan insanların bile işsizlik sorunuyla boğuştuğunu görüyorum. Bir taraf pahalı markaların sıralarında alacakları kıyafetin derdinde, diğer tarafsa bir iş umuduyla işverenlerin kapısında kuyruk oluyor. O yüzden üçüncü dileğimi herkesin hak ettiği, emek verdiği işin başında geçim sıkıntısı çekmeden yaşaması için kullanıyorum. Gerçekleşmez ama denemeye değer. 

Yirmi birinci yüzyılda olmamıza rağmen insanların hala tedavisi olmayan hastalıklardan ölüyor olmaları çok yüreğimi paramparça ediyor. Kanserler, virüsler, bakteriler, genetik etkenler… Her biri insanlığın başına yeni bir dert açıyor. Küçücük çocuklar daha oyun oynaması gerekiyorken hastanelerde kemoterapi alıyor. Her çocuk gibi parka gitmek, arkadaşlarıyla oynamak hatta okula gitmek istiyor ama risk teşkil edeceğinden kalabalıkla aynı asansöre dahi binemiyorlar. Günümüzün gündemlerinden olan korona virüsünü düşünecek olursak insanlar sırf hastalığın çıktığı ırktan oldukları için ırkçılığa uğruyor, günlerce karantina altına alınıyor ve potansiyel tehdit olarak görülüyorlar. Bu nedenle dördüncü dileğimi çocuklar, çocukluğunu yaşayabilsin; sağlık sorunlarına çözüm bulunabilsin diye kullanmak istiyorum. Gerçekleşmez ama denemeye değer. 

Dünyamızın kaynakları bizlere tükenmeyecek gibi gelse de aslında çok büyük küresel problemlerle burun burunayız. Küresel ısınmanın etkisiyle eriyen buzullar, yükselen sular ve nesli tükenen hayvanlar bu sorunların sadece birkaçı. Öte yandan dünyanın dörtte üçünü oluşturan su kaynaklarımızın aşırı kullanım nedeniyle tehlikede olduğunu ve ülkemizdeki birçok kaynağın kuruduğunu biliyor muydunuz? Tıpkı bir zincir gibi birbirine bağlı olan ekosistemimiz bu sorunlarla başa çıkmaya çalışırken doğal dengesi ise tamamen değişiyor. İşte bu küçük gibi gözüken ama çok büyük olan sorunun çözümü içinse beşinci dilek hakkımı kullanıyorum ve dünyanın düzeni bozulmasın, çevre bilinci artsın istiyorum. 

Son olaraksa insanların benliğinin sebebini hatırlayıp saygı ve sevgi içinde yaşamasını diliyorum. Gerçekleşmez ama denemeye değer. 

 

(Visited 313 times, 1 visits today)