Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, develer tellal, pireler berber iken ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallarken eski zamanlarda adı sanı unutulmuş bir köy varmış.
Köyün adı “Ada Köy”müş çünkü bu köy bir adanın üstündeymiş ve etrafında daha bir sürü ada varmış. Deniz çok dalgalıymış, bu yüzden köye ulaşmak zormuş. Köyde yaşayan 29 kişi varmış ve hepsi de yaşlıymış. Köydeki tek çocuk ise Demir’miş. Demir, kendisi gibi yaşıtı olmayınca çok sıkılırmış. Bir gün, köyden ayrılıp şehre gitmeye karar vermiş. Kendine bir tekne yapmış ve köydekileri de alarak şehre gitmek istemiş. Ama deniz çok dalgalıymış, tekneyle zorlukla şehre varabilmiş.
Şehirde, Demir birkaç yeni arkadaş edinmiş. Birlikte oyunlar oynamışlar, güzel yemekler yemişler. Ama akşam olunca Demir köye geri dönmek istemiş. Bu sefer deniz daha da dalgalıymış. Demir’in küçük teknesi büyük dalgalar arasında sallanıp durmuş. Bir anda tekne kaybolmuş ve Demir kendini denizin ortasında bulmuş. Demir çok korkmuş ve üzgünmüş. Ama pes etmemiş, kıyıya yüzerek köye geri dönmeye çalışmış. Uzun bir süre sonra yorgun bir şekilde kumsala varmış. Köylüler Demir’i sevinçle karşılamışlar. Demir yaşadığı macerayı anlatmış ve köye geri dönmüş olmanın mutluluğunu yaşamış.