Değişmek. Üzerinde tartışılması gereken kısa ama derin bir kelime. Değişmek belki yaşadıklarını kendini kandırma yöntemiyle dışa yansıttığın kişiliğin. Sır olarak saklamaya çalıştığının yanın. Belki de büyümenin bir aşaması. Ben bu üçü arasında sanki yeni bir paralel açtım. O paralelin içindeki kara delikte yuvarlanıyorum, kendimi kaybetmek üzere olduğumdan habersiz bir şekilde.
Kazadan beri iki kaçtığımdan bu yana bir yıl oldu. Ailemi kaybetmek büyük bir acı olmaksızın onlara görüşürüz bile diyememek asıl acım. Evden kaçtığımdan bu yana çok farklı bir insan oldum. Yeni arkadaşlarımın beni tanımlama biçimi eski yaşadığım yerdeki insanların bana koydukları etiketlerden çok farklı. Kimseye geçmişimle ilgili bir bilgi verdim. O yüzden yep yeni taze bir insan olarak çıktım önlerine. Travmamı kapadım. Yargılanmamak için. Ayrıca yeni bir hayata başlayıp her şeyi geride bırakmanın içimi rahatlatacağını ve aklımı açacağına inandım ve öyle de yaptım. Günler geçtikçe tecrübelerim arttıkça sanki içimdeki o acı azalmaya, kafamdaki seslerin sesleri kısılmaktaydı. Uzun bir süre buna devam etti. Taki bir gün eski eve gitmem gerekti. Bazı eşyalarımı almam lazımdı çünkü yenilerini efor edebilecek durumda değildim. Geri gittiğimde birçok eski arkadaşımla karşılaştım. Doğruyu söylemek gerekirse bu bana iyi geldi. Bu yüzden birkaç gün kalmaya karar verdim. Bir iki hafta boyunca eski arkadaşlarımla vakit geçirdim. Acı yok olmuştu sanki. Sesler durulmuştu. Taki birileri çıkıp değiştiğimi söyleyene kadar. Bir anda başımdan kaynar sular dökülmüştü. Bir şeyleri değiştirmek için o kadar çok uğraşmıştım ki sonunda değişen ben olmuştum. Herkes eve gittiğinde uzun uzun aynaya baktım ve ‘Sen kimsin?’ diye sordum kendime. Aynadan cevap alacağımı düşünmemiştim.
Evet doğru. Aynadan cevap almıştım. Çok açık ve netti. Sen çok değiştin. Haksız da değildi. Eve dönerken tek düşüne bildiğim buydu. Kafamda farklı senaryolar oluşturup bunlara karşı şu anki benin ve eski benin neler yapacağını düşündüm. Ve değiştiğime dair tekrardan kendimi ikna ettim. Ama şu andan itibaren nasıl tekrar eski ben olacağımı bilemiyorum. Değişmek olan olayların önünü adeta bir duvar gibi engellemişti. Gerçekten o duvarı yıkmak istediğimden emin değilim. Onca acıyı bir anda tekrardan içeri aldığımda altlarından kalkabileceğimi düşünemiyorum.
Evet korkuyorum. Yıllardır yaptığım bir şeyden o kadar çok korkuyorum ki. Eğer en başından değişmeseydim diye düşünmeden duramıyorum ve o duvarın yavaş yavaş yıkıldığını hissedebiliyorum. O acıların tekrardan içime girdiğini hissedebiliyorum. Belki böylesi daha iyi çünkü en azından artık bir şeyler hissedebiliyorum.