Uyandım her zaman olduğu gibi yüzümü yıkadım ve üstümü değiştirmek için kıyafetlerimi aldım. Okul için hazırlanmaya başladım. Çantamı hazırladım giyindim ve evden çıktım. Arabamız bozulduğu için yaklaşık bir aydır okula yürüyordum bugün de öyle yaptım. Kulaklıklarımı takıp en sevdiğim şarkıyı açtım. Genelde şarkılarımdan çok çabuk sıkılırdım fakat bu şarkı öyle değildi. Her sabah bu şarkıyı dinlerdim. En az bir kere dinlerdim yani. Beni mutlu ettiğini hissederdim.
Sonunda okula vardım sınıfa geçtim ve dün gece çok geç uyuduğum için uykum vardı. Ben de kafamı sıraya koyup uyudum. Arkadaşlarımdan biri beni çekiştirerek uyandırdı. Ve okulun bir gezisi olduğunu hemen hemen herkesin katıldığını ve benim de gelmemin çok iyi olacağını öyledi. Fakat ben 3 ay önce en yakın arkadaşımı kaybettiğimden beri çok sosyal ve etkinliklere katılan biri değildim. Gelmek istemediğimi söyledim ama çok ısrar ettiler. Ben de gelebileceğimi fakat bir şartım olduğunu söyledim . Şartım da şuydu; bana göre aptalca olan şişe çevirmece gibi zaman kaybı olan aktivitelere katılmamak. Arkadaşım kabul etti.
Okul sonrası eve geçtim ve babama olayı anlattım. Babam ise bir bakıma mutlu oldu bir bakıma endişelendi. Endişelenmesinin sebebi daha önce ben tek başıma başka bir yere göndermemiş olmasıydı. Sevinmesinin nedeni ise yaklaşık 3 aydır herhangi bir sosyal aktivite yapmayıp sadece tek başıma evde oturmamdan şikayetçi olası ve beni bir yerlere göndermek istemesiydi. Önceden çok sosyal olmamdan şikayetçiydi fakat şu an tek dediği şey “eskisi gibi olmanı tercih ederim.” sonuç olarak izin verdi.
Bir hafta geçti ve gitmemize saatler kalmıştı Açıkçası biraz heyecanlıydım. Eşyalarımı hazırladım kulaklığımı, ve kitabımı yanıma almayı unutmadım tabii ki. Otobüse bindik ve herkes çok mutluydu fakat ben bir hafta evimden uzak kalacağım için ve bazı çocukça davranışlara maruz kalacağımı bildiğim için çok da mutlu değildim. Cam kenarına oturdum ve kulaklığım taktım. En sevdiğim şarkıyı açtım ve bitince tekrar tekrar çalması için ayarladım. Şu anda kendimi tek iyi hissetirecek şeyin şarkı olduğundan adım kadar emindim. Otobüsün içinde ayağa kalkıp dans edenler vardı. Saçma saçma eğlenenler. Nedense bu beni hiç mutlu etmiyordu aksine kendimi daha kötü hissettiriyordu. Ben de dışarıyı izleyerek müzik dinleme aktiviteme geri döndüm.
Geldiğimi haber vermek için bir arkadaşım beni dürttü ve uyandım. Bavulumuzu alıp odalarımıza geçtik. Yerleştik ve yemek yemek için yemekhaneye geçtik. sonrada sahilde oturmaya gittik. Aslında eğlenmeye başlamıştım. Gitar çalıp şarkı söylüyorduk. Bir hafta boyunca çok kaliteli vakit geçirdim ve kendimi eskisi gibi hissettim. Sonunda kötü duygularımı bıraktım. Ve bir şey fark ettim. Aslında bir şeyden vazgeçmek , her zaman kaybetmek anlamına gelmez.
Değişmek
(Visited 46 times, 1 visits today)