Değişim Zamanı

Hepimiz anne karnında bir embriyo olarak başlıyoruz bu yolculuğa. Ama her yolculukta olduğu gibi başka yollardan ilerliyoruz, ilerletiliyoruz. Her ne kadar, her birimiz dünyaya ağlayarak gözlerimizi açsak da kimimiz bunu mutluluk gözyaşlarına çevirirken kimimiz bundan kurtulamıyor. Daha ilk adımlarımızda  bile birbirinden öyle uzak öyle farklı hayatlar içinde bulunuyorsak eşit şartlarda mı yaşıyoruz?

Herkesin farklı hayalleri olsa da ortak bir noktamız var. Herkes kendi ayakları üzerinde durup iyi bir hayat geçirmek ister ve buna ulaşmak merdiveni tırmanmak gibidir. Bu merdiven ise eğitime dayalı bir şekilde bulunur, eğitim ve hayaller birbirini tamamlayacak unsurlardır, aynı temelsiz bir binanın olamayışı gibi. Eğitim hakları da maalesef ki değişkenlik gösteriyor. Peki, bu şartlarda hepimizden aynı başarı beklenmesi doğru olabilir mi?

Ülkemizde ve özellikle doğudaki ülkelerde kızlarla verilen eğitim hakkı ne yazık ki erkeklere oranla azalıyor. “Okuyup da ne yapacaksın sanki?” gibi cümlelerle çocukların hayallerinin önüne geçiliyor. O tertemiz kalbi olan kız çocuğunun yüreğini bu karanlık düşüncelerle doldurmaya çalışıyorlar. Bunun böyle olmaması gerektiğini söyleyenler ise cezalandırılıyor. Hakkını savunmak daha ne kadar suç olarak görülmeye devam edecek?

“Coğrafya kaderdir.” sözü İbn-i Haldun’a aittir, aslında bu sözü çoğumuz birçok kere duymuşuzdur. Doğduğumuz ülke hatta şehir sadece yaşayacağımız yeri değil aynı zamanda iklim, kültür, eğitimi düzeyi ve sosyoekonomi gibi birçok faktörü etki eder. İşte tam bu noktada eğitim düzeyi gelişmemiş ülkelerde hala cinsiyet ayrımcılığı yapılıp erkek, kızdan üstün görülüyor. Bu ailelerde doğan kızlar ise hayatları boyunca bu yükü taşımaya mahkum ediliyor.

Bu duruma artık susmayıp bir şeyler yapmamız gerekiyor. Şu an kendimiz bu zor şartlarda olmasak da gelecek nesiller için sesimizi çıkarmamız gerekiyor.  Çoğunuz tanındığı Malala Yousafzai, Pakistan’da bu duruma artık dur demek için genç yaşında ses getiren işlerde yer aldı ve 2014 yılında Nobel Barış Ödülünü kazanarak Nobel ödülü alan en genç kişi oldu. Ödülü kazandığında tam olarak 17 yaşındaydı ve şu an 25 yaşında başarılı bir kadın olarak Oxford Üniversitesinde eğitim hayatına devam ediyor. “Pakistan’da genellikle kız bebek sahibi olmak kutlanmaz ama benim babam bana bir erkeğin sahip olacağı bütün fırsatları vermek konusunda karar vermiştir.” Bu sözler Malala’ya ait ve kendisi yapılması gereken şeyi net ve güzel bir şekilde ifade etmiş ve yine onun sözleriyle “ Ben okulu severdim, ama Taliban’ın kontrolü almasıyla her şey değişti ve artık kızların okula gidemeyeceğini söylediler.” 2012 yılında ise Malala artık bu duruma dayanamayıp halkın arasında kızların eğitim hakkı için sesini çıkardı, sonrası sabah Malala silahla vuruldu. Her ne kadar onun sesi susturulmaya çalışılmış olsa da ne mutlu ki bunun başaramadılar ve bundan sonra ise dünyadaki kızların sesi olmak için babasıyla bir dernek kurdular. Peki, bu ilham verici yolculuğun ardından neden her birbirimiz birer Malala olmak için çabalamayalım ki ?

(Visited 16 times, 1 visits today)