Tarih 31 Aralık 2025, o gün bir dahi ismi her halde Yevgeni Clarkstone’du. Yaptığı zaman makinesiyle geçmişe, tam olarak Sarıkamış Harekatı’ndan iki gün öncesine gider. Kararlıdır mutlaka bu tarihi harekatı ve o zaman ki koşulları görecektir, buna niyetlidir. O gün her şey yolunda gider, tarihe gelir. Geldiği zaman kendini Erzurum’un bir köyünde sokakta beklerken bulur. Hava da hırçın bir şekilde soğuk ve şiddetli kar yağışına sahipti. Durduğu yerden yavaşça yürüyerek bir binaya ulaşır, kendisi ister istemez içerde konuşulanlara kulak misafiri olmuş ve baya dikkatini çekmişti. Konuşulanlar şöyleydi:
-Paşam, vakit kaybetmeden taarruza geçmeliyiz. Bu şekilde hem vatan topraklarını kurtarmış hem de Rusların ilerlemesini durdurmuş oluruz.
-Haklısın Paşa, senin için rahat olsun çok yakında hepsini vatan topraklarından çıkartacağız.
-…
Yevgeni konuşmaları dinlerken bir yandan da kendi kendine sessiz sessiz söyleniyordu. Düşündüğü olay şuydu nasıl bu kadar emin olabilirlerdi? Osmanlı’nın Sarıkamış’ta kaybetmesinin nedenleri arasında coğrafi şartların göz ardı edilmesiydi. Kendi kendine söylenirken yanından geçen adama dikkat etmemişti ama artık çok geçti adam her şey söylediğini duyar ve harekatı tekrardan düzene sokmak için içeri girer ve paşalara fikirlerini sunar ve bunların mantıklı olacağını, bunları yapmaksak harekattan zararlı çıkacağımızı söyler, bunları söyleyen kişi Enver Paşa’dan başkası değildi. Bu olay Yevgeni’nin biraz daha etrafa bakması, gördükleri hakkında not almasından sonra kendi zamanına döner, saat tam gece on ikidir ve yeni yıla girilmişti ama Yevgeni’nin yolculuktaki dikkatsizliği yüzünden her şey değişmişti.
Sarıkamış Harekatı, normalde olacağı tarihten daha geç tarihe alınmış, bahar ayında taarruz başlamıştı. 10 ve 11. kolordu Sarıkamış’a ilerlerken Rus ordusunu yararak ilerliyorlardı. Aynı zamanda normalde cephane sıkıntısı çeken askerlerimiz, burada cephane sıkıntısı çekmiyordu. Çok uzun sürmeden Türk ordusu Sarıkamış, Kars, Ardahan, Batum dahil olmak üzere vatan toprakları dahil bugün günümüzdeki Gürcistan topraklarını Osmanlı’ya kattılar. Savaştan sonra çıkan Osmanlı her ne kadar Çanakkale ve Sarıkamış’ta zafer elde etse de genel olarak savaştan hasta adam olarak ayrılmıştı. Bununla birlikte Osmanlı için artık çöküş dönemine geçilmişti, Osmanlı’nın çöküş dönemine geçmesi Türk milletini örgütlenmesi ve Kurtuluş Savaşı’nın başlaması neden oldu. Ulu önder Mustafa Kemal ATATÜRK önderliğinde başlayan savaş, doğuda da etkisini göstererek Türk halkı örgütlendi. Ermenilerin doğuda kaybettikleri toprakları geri almak amacıyla başlattıkları Doğu cephesinde Kazım Karabekir’in direnişi sayesinde doğudaki Ermeni tehdidi ortadan kalktı. Sarıkamış Harekatı’nın başarılı olması neticesinde Gürcistan toprakları Türkiye sınırlarının içinde kaldı. Türkiye açısından bu olay iyi gibi gözükse de dünya tarihi açısından bu olayın etkileri daha farklı biçimde oldu.
Gürcistan’ın Türkiye içerisinde bulunması özellikle Sovyetler Birliği Tarihini kökünden değiştirdi. İlk öncelikle Stalin bu zamanda Bolşevik Partisine daha zor katılmış ve normalden daha az saygı görmüştür. Bununla birlikte partinin lideri Lenin vefat ettikten sonra yerine Troçki geçti, o Stalin’e göre daha farklı politikalarla hareket etmiş ilk önce tarım kooperatifleri ve sanayi teknolojileri gibi alanlarda devrimler yapmıştı. Bu tercih yüzünden Sovyetlerin sahip olduğu savaş tankları ve uçakları üretmeleri daha geç olacaktır. Ayrıca Troçki’nin sürekli devrim politikası yüzünden 2. Dünya Savaşı daha farklı biçimde gerçekleşecekti.
İspanya İç Savaşı yaşandığında Stalin, İspanyol Cumhuriyetçileri çok az desteklemiş savaş sonlarına doğru bu desteğini geri çekmişti. Bu seferse Troçki, Cumhuriyetçileri Stalin’den daha çok desteklemiş ve desteğini hiçbir zaman geri çekmemiştir. Bu da sadece İspanya’da değil diğer ülkelerde özellikle Fransa’da komünist rejiminin yayılmasını sağlayacaktır. İspanya İç Savaşı’nı Cumhuriyetçiler kazanmış İspanya komünist olmuştur, bu hem Avrupa tarihini değiştirecek hem de Sovyetler Birliğinin komünizmi yayma atılımlarının ilki olacaktı. Almanya’ya bakacak olursak o da yaptığı devrim nedeniyle güçlenmiş, komşusu Avusturya’yı topraklarına katmış ve Fransa sınırını silahlandırmıştı. Bu olay hem İngiltere’nin hem de Fransa’nın henüz umursadığı bir şey değildi. Fransa’nın içinde oluşan komünist rejim sebebiyle ülke ve ordu ikiye ayrılmıştı. Bu sebeple bu olay tarihe 2. Fransız Devrimi olarak kaydolacaktı. Bir tarafta İngiltere ve Almanya tarafından desteklenen Fransız Kara Kuvvetleri diğer tarafta İspanya ve Sovyetlerin desteklediği komünizm yanlısı ordu vardı. İlk önce İspanya sınırlarına yakın yerde çatışmaya başladılar, sonra Belçika yakınlarında da çatışmalar başladı. Belçika yakınlarında başlayan çatışma bastırılsa da İspanya yakınlarında olanlar isteklerini gerçekleştirmiş İspanya sınırına ulaşmışlardı böylece İspanya’dan gelen destekle bu bölgedeki çatışma daha şiddetli olmaya başladı. Bunlar yetmedi Brest üzerinden yapılan çıkartmayla ordu büyük bir hızla Paris’e ilerledi ve hükümet düşürülerek yeni bir hükümet kuruldu. Bundan sonra Almanya Çekoslovakya’yı işgal etti ve yönünü Polonya’ya çevirdi. Sovyetler de bu savaş için batı cephesini güçlendirir. İngiltere ise yaklaşan savaşta tarafsız kaldı ve Almanya’ya desteğini sürdürdü. Tüm bunlar olurken Japonya’nın Amerika’ya savaş ilan etmesi, Sovyetlerin işine gelmişti böylece hem bir düşmanı, onunla mücadele edecek durumda olmayacak hem de Amerika, Avrupa’daki savaşı yakından takip edemeyecekti.
Almanya, bütün hazırlıklar tamamlanınca, Polonya’ya doğru saldırıya geçti. Amacı, doğudaki zengin kaynakları ele geçirmek aynı zamanda Sovyetlerin yaymaya çalıştığı komünist rejimini durdurmak istiyordu. Çok geçmeden Almanya, Polonya içerisinde hızlıca ilerledi ve Sovyet sınırına ulaştı. Hiç vakit kaybetmeden Sovyetlere doğru taarruza geçtiler, Sovyetlerde sınırdaki askerlerine ateş emrini verir. Burada Almanya biraz daha avantajlı konumdadır çünkü sahip olduğu uçaklar ve tanklar dışında İngiltere’nin de yardımı sayesinde askeri açıdan daha güçlüdür. Sovyetlerde ise durum daha farklı daha yeni yeni üretilen tankları dışında sahip olduğu bir uçak olmadığı için hava savunması açısından Almanya’ya göre daha az güçlüdür. Sovyetler bu nedenle cepheye uçaklara karşı uçaksavarlar getirdiler. Doğu cephesinde bunlar olurken Fransa Sovyetlere yardım etmeye karar verdi ve ordusunu Alsas-Loren bölgesinde topladı. Almanya Sovyetlerle savaşırken bir anda Fransızlarda batıdan saldırmaya başladılar. Almanya, bu saldırıyı durdurmak için doğu cephesinden asker kaydırmak zorunda kaldı ve kendini istemeden iki cephede savaşırken buldu. Almanya, savaşlar sonucu artık daha önce hissetmediği kaynak yetersizliği sorunu yaşamaya başladı, buna rağmen Sovyetler sahip olduğu kaynaklar özellikle Bakü petrolleri, nedeniyle o kadar zor durumda değildi. Almanya, Fransa’yı durdurmak için, normalde yaptıkları gibi, tarafsız olan Belçika’ya saldırdı ama bu yaptıkları en büyük hatalardan biri olacaktı. İngiltere, Belçika’ya saldırması sebebiyle Almanya’ya ambargo uyguladı. Almanya sahip olduğu az kaynağı da kaybedince cephelerinde bir bir yenildi.
Savaş sonucu; Almanya yenildi ve kendi içerisinde bölündü, Polonya bağımsızlığına kavuştu, Fransa’da komünizm yaygın rejim olarak kaldı. Sovyetlere gelirsek Avrupa’daki en güçlü devlet ve Avrupa’daki yayılmaya başlayan komünizmin merkezi olmuştu. Amerika ise Japonya ile yaptığı savaştan galip olarak çıksa da Avrupa’daki savaşla ilgilenemedi. Böylece hem Sovyetleri yaydığı rejimin yayılmasını engellemek hem de Avrupa ülkelerini kendi tarafına çekmek istiyordu. Tüm bu gelişmeler gerçekleşmesi bir soğuk savaşın gerçekleşmesine neden olacaktı.
Soğuk savaş başladığında İngiltere, Amerika’nın yanında yer aldı. Onunla birlikte ,toparlanmaya çalışan, Almanya, Japonya ve İtalya’da Amerika’nın yanındaydı. Sovyetlerin yanında yer alan devletlerse şu şekildeydi: Fransa, İspanya, Polonya vardı. Bunlar dışında Balkan Devletleri[Romanya, Bulgaristan, Yunanistan, vb…(Türkiye dahil)] henüz bu savaşta taraf seçmemişlerdi. Portekiz ise komşusu olan İspanya’yı karşısında görmek korkusuyla Sovyetler yanında savaşa katılır. Amerika ve Sovyetler her ikisi de hem teknolojileri geliştirmek hem tarafsız ülkeleri kendi taraflarına geçmek için çeşitli politikalar uygulamaya başladılar. Bunlar Avrupa’da olurken sömürgelere sahip devletlerin sömürgelerinde de bir savaş ortaya çıktı. Özellikle Afrika’da Fransa’nın sömürgeleri ile farklı devletlerin sömürgeleri savaşıyorlardı. Nedeni ise Fransa’da ortaya çıkan komünist rejimin sömürgelerde de uygulanması ve diğer devletlerin sömürgelerinde ortaya çıkan diğer rejimlerin yanlış olarak düşünülmesiydi. Bu sömürge savaşında galip çıkan Fransa oldu.
Soğuk savaş bittiğinde dünya şu hale gelmişti: Komünist rejim yaygın hale gelmiş, en güçlü ülke normalde ismi Rusya olan Sovyetler Birliği olmuştu. Sebepleri, soğuk savaştan sonra Sovyetlere yardım eden Çin’in destekleri ve Balkan Devletlerinin büyük kısmını kendi taraflarına çekmeleri sayesindedir. Atom bombasına gelirsek hem Sovyetler hem de Amerika bu silahları geliştirmeye devam ederler ama bu konuda aralarında bir savaş çıkmaz. Uluslararası dil ise Rusça ve Fransızca olarak belirlendi.
Kaynakça: Youtube(Ne Olurdu),Vikipedi