Güneşli bir pazar sabahı , pencereden dışarı baktım ve yan binanın çatı katında bir Pteronodon duruyordu. Birisi bana dinozorların dünyamıza geri döndüğünü söylese ona asla inanmazdım. Gözlerimi ovuşturup çatıya tekrar baktım, Pteronodon hala orada duruyordu. Tanrım ne kadar inanılmaz bir gün. Hep hayal ettiğim dinozorlar dünyaya geri gelmişti. Hızlıca üstümü değiştirip aşağıya indim, oyun alanına bakınca içinde iki Ankylosaurus ve iki Stegosaurus duruyordu. Bu iki tür düşmanlarına karşı savunmacı dinozorlardır.
Korku içinde yanlarına gittim ve onlara zarar vermeyeceğimi anlayıp bana saldırmadılar. Az ileride upuzun ağaçların yapraklarını yiyen dört tane dev Apatasaurus gördüm. Ne muhteşem bir manzaraydı. Filmlerde ve çok sevdiğim dinozor kitaplarında gördüğüm bu ilginç dinozorlar milyonlarca yıl sonra tekrar bizimleydi. Bu dev cüsseli dört dinozor için şehrin ortasındaki birkaç ağacın yaprağı onların beslenmesinde hiç de yeterli görünmüyordu. Dünyamız sanırım artık dinozorlar için uygun bir yaşam alanı değildi. Ne uçsuz bucaksız araziler ne sonsuz ağaçlarla çevrili ormanlar ne de tertemiz göller ve denizler artık yoktu. Dünyamıza sahip çıkmamız ve onu korumamız gerektiğini bir kez daha anladım. Dinozorların tekrar gelmelerine çok sevinmiştim. Ancak dünyamıza verdiğimiz zararı görünce burada uzun süre kalabileceklerini düşünmüyorum. Dinozorlar için ve insanlar da dahil diğer tüm canlılar için dünyamızı korumalı, temiz tutmalı ayrıca betonlaşmayı engellemeye çalışmalıyız.