Sahip olduklarınızın kıymetini bilin. Sizin belkide tek bir arzunuzla gerçekleşebilecek şeylerin değerini bilin. Çünkü belkide sizin “Ben bunu kullanmam.” dediğiniz o küçücük eşyaya bile ihtiyacı olan o kadar çok insan var ki. Bunu hiç düşündünüz mü?
Sahip olduklarınızın kıymetini bilin. Başta ,bu hayattaki en değerlilerinizin, ailenizin. Annesini veya babasını hatta ikisini de hiç görmemiş, hiç tanımamış çocuklar var bu hayatta. Belkide görüp sonra kaybetmiş… İnsan onların gerçek değerini onları bir daha hiç göremeyince, kaybedince, anlıyor. Siz bunu yapmayın. Onlar sizin yanınızdayken, sizin için her şeyi yaparken, sizi korurken bilin onların kıymetini. Çünkü onların şimdi değerlerini bilmeyenler sonra çok pişman olacaklar.
Sahip olduklarınızın kıymetini bilin. Dostlarınızın, arkadaşlarınızın, hayatınızda sizin için değeri olan bütün kişilerin. İnsanlar farkında olmuyor bazen. Arkadaşlarının ne kadar değerli olduğunun. İllaki bir kötü gün ya da bir ihtiyaç gerekiyor onların değerlerini anlamaları için. Oysaki her insan bilmeli ki onlar bizim yeri geldiğinde ailemiz, yeri geldiğinde sırdaşımız kısacası her şeyimiz oluyorlar.
Sahip olduklarınızın kıymetini bilin. Elinizde olan suyun, yemeğin kıymetini bilin. Afrika ülkeleri başta olamak üzere birçok ülke aç ve susuz. Sizin saatlerce yaptığınız o banyodaki suyun yüzde birini bile çok zor buluyor oradaki insanlar. Çocuklar, kadınlar saatlerce bir kova su için kilometrelerce yürüyorlar. Sonra o ağır kovaları o küçücük, incecik bedenleri taşıyor. Sadece su değil. Yemek bulmak için bile neler yapıyorlar. Bizim “Ben bu yemeği sevmiyorum, yemeyeceğim.” o yemeklerin en kötü haline bile razı onlar.
Sahip olduklarınızın kıymetini bilin. Şu anda içinde oturduğunuz o evin, üzerinizdeki kıyafetlerin kıymeti… Sizin gereksiz yere bir kazağın her rengini aldığınız veya sadece bir tişörte marka diye yüzlerce para verdiğiniz o tişörtün veya kazağın en kötü rengine, en ucuzuna bile muhtaç olan insanlar var. Ya da oturduğunuz evin sadece en küçük odasına ihtiyacı olan insanlar. Siz “Bu ev küçük. Daha büyüğüne taşınalım.” dediğiniz o evin en kötü haline razı olanlar var.
Sahip olduklarınızın kıymetini bilin. Herkes her şeyin en güzelini, en mükemmelini ister. Evin en büyüğünü, yemeğin en güzelini, arkadaşın en güvenilirini… Ama bu her zaman böyle olmayabilir. Hatta olamaz. Önemli olan o an elinizde ne varsa, yanınızda kim varsa onun değerini bilmektir ve her şeyi nasıl daha güzel yapabilirim diye düşünüp onun için çabalamaktır.