Bilgi gerçekliktir. Bir konu ile ilgili ulaşılan bilgi herkes için aynıdır . Bilginin ne kadarını, ne şekilde, nerede ve ne zaman kullanılacağını bilgiyi alan kişi karar verir.
Bilgi doğru kaynaktan elde edilmiş olabilir tek başına bu yeterli değildir . İnsanların, mesleklerin, bu bilgiyi nerede, ne zaman, ne şekilde ve nasıl ve de hangi amaçla kullanılacağı çok önemlidir.
Gelelim bir avukatın, bir dedektifin bilgiyi servis etme şekline. Avukat mesleği gereği müvekkilinin çıkarını gözetmelidir. Bu doğrultuda ulaştığı bilginin davanın müvekkilinin lehine sonuçlanması için sadece olumlu bilgiyi alır işler ve sunar. Davayı olumsuz etkileyecek bilgileri göz ardı eder. Dedektif ise tarafsız olduğu için amacının da sadece doğruya ulaşmak olması sebebiyle ulaştığı bilginin tamamını sunar.
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre ülkemizin kara yolu ağında iki bin yirmi iki yılında toplam bir milyon iki yüz otuz iki bin dokuz yüz elli yedi adet trafik kazası meydana geldi . Bu bilgiden hareketle trafik kazası davasına baktığımızda araba kullanan bir kişinin bir yayaya çarpmasını işleyelim sürücünün avukatı aşırı sürat , alkol , dikkat dağıtıcı unsurlar, trafik kurallarına uygun davranmama gibi durumlardan müvekkilinin zararına olanları dava dışında tutmaya çalışırken yayanın dikkatini , trafik kurallarına uymama gibi durumları ön plana çıkartmaya çalışır . Aynı çalışmayı yayanın avukatı da yayanın lehi için yapar . Dedektif ise olayı araştırıp , inceleyip , doğru bilgiye ulaşıp adaletin sağlanması için hakimin bilgisine sunar .
Kısacası doğru bilgi işine geleni almadan salt gerçekle ortaya konulmalıdır .