Davetsiz Misafir

Tatilde, Akdeniz kıyılarında çok güzel bir otele gitmiştik. Yolculuk yorucu olsa da vardığımız mekan bütün yorgunluğumuzu üzerimizden almıştı. Akdeniz’ in o güzelim havası, denizin o erişilmez kokusu, beni benden almış, başka diyarlara götürmüştü.

Çok mutluydum. Odaya yerleştikten sonra kendimi otel  yerleşkesinin içine attım. Çevremi tanımak için oradan oraya koşuşturuyordum. Nefes nefeseydim. Kalbim göğsümden çıkacakmış gibi atıyordu. Çevresi yeşillikler ve sarmaşıklar ile bezeli, önünde uçsuz bucaksız deniz manzarası olan kamelyanın altındaki koltuklara bırakıvermiştim yorgun bedenimi.

Güzelim manzara karşısında içim geçmiş. yol yorgunluğu da eklenince biraz uykuya dalmışım. Denizim hafif dalga sesini duyar gibiyim. bu arada kulağıma hafif hışırtılar geliyor. O hışırtı içinde uyandım. Gözlerimi açtığımda karşımda sinmiş bir çift göz ile göz göze geldim. Bağırıp fırlamam bir oldu. Çok korkmuştum. Küçücük fare zıplayarak yeşillikler içinde kayboldu. Oraya her oturuşumuzda onun hışırtısını duyardık.

Anlayacağınız davetsiz olarak mekanımıza konuk olmuştu. Aslında kimin davetsiz misafir olduğu tartışılır. Kim kimin mekanına gelmişti? Biz mi yoksa o mu? Tatilin hayali, denizin o güzelim kokusu içinde bir başka diyardan buluşmak üzere, her şey gönlünüzce olsun.

(Visited 72 times, 1 visits today)