Soğuk ve karanlık bir geceydi.Aslında soğuk olduğu doğruydu da pek karanlık denemezdi. Çünkü o kadar çok şimşek çakıyordu ki etraf gün gibi aydınlanıyordu ve gök delinmişcesine bir yağmur yağıyordu gecenin içine… Şöminesinin başında bir başına oturan yaşlı adam gecenin seslerini dinliyor ve yanan ateşi izliyordu.tüm bu seslerin için de başka bir ses duydu yaşlı adam ne şimşek ne de delicesine yağan yağmurun sesiydi bu kapı tokmağı tüm gücüyle çalınıyordu.Gecenin bu saatinde kim gelebilirdi ki o kimseyi çağırmamıştı.Gelen her kimse davetsiz bir misafirdi. Kapıdaki kişi ise küçük bir kızdı yaşlı adam neden buradasın diye sordu kız benim kimsem yok bu yüzden kapınıza geldim dışarısı çok soğuk ve ıslandım demiş.yaşlı adam onu içeri alıp şöminesinin yanına oturturmuş. Ona bisküvi ile süt vermiş.kız teşekkür etmiş.Yaşlı adam yukarıdaki odalardan birinde yatabilirsin demiş.Ertesi sabah kız erkenden kalkmış ve yaşlı adama nefis bir kahvaltı hazırlamış.Yaşlı adam uyanınca bu duruma çok sevinip kıza teşekkür etmiş. birlikte kahvaltı etmişler. Yaşlı adam demiş ki öğlen yemeği için balık tutmaya gelirmisin ? kızda memnuniyetle kabul etmiş.birlikte balık tutmuşlar ve çok eğlenmişler.balıkları yemişler.kız demiş kibir sürü balık arttı onları da akşama yeriz demiş yaşlı adam da olur demiş.Yaşlı adam sana bir soru sormak istiyorum demiş. madem kimsen yok benimle kalırmısın demiş. Küçük kız bu teklife çok sevinmiş ve evet demiş. yaşlı adam ve küçük kız sonsuza kadar mutlu yaşamışlar.
Davetsiz Misafir
(Visited 81 times, 1 visits today)