Dağların Arasındaki Gizli Han

Sivri ve sarp bir kale üzerine kurulan Alara Hanı pek çok insan tarafından hakettiği değere ulaşamıyor. Alara çayının hemen yanında bulunan Alara hanı (Alarahan) 1231’de I. Sultan Alâeddin Keykubat tarafından yaptırılmıştır. 1231 yılındaki amacı ise her ne kadar kesin bilgiler olmasa da cezaevi olduğu şeklinde peki iyi hoş sen gittin gördün ee anladık internette de hakkında kesin bir bilgi yok sen nereden anladın? Bu sorunun cevabına gelelim içerisi iki kattan oluşuyor ve üstü açık alt  katına ise yer altından giriliyor ve korumalı büyük demirleri var. Her ne kadar şuan tarihi eser olsa da oradaki ağaçların arkasındaki demirler dikkat çekiyor. Bir efsaneye göre ortada ki taşsız düz alanın eskiden gizli bir geçit olup Alara kalesine gittiği de çıkan söylentiler arasında.
Alara hanının eskiden bir hapishane olduğuna inanmamın bir diğer sebebi ise aşağıdaki fotoğrafta da gördüğümüz gibi merdiven.Yaptığım bir araştırmaya göre eski zamanlarda hapishanelerde yataklar küçük kare şeklinde ki camın hemen üstüne denk gelirmiş bu da fikrimin ve çektiğim fotoğrafların efsaneyle aynı özellikleri taşıması.

Alarahan da bunların dışında ilgimi çeken bir diğer şey ise yemek ve konferans alanı ikisi de fazlasıyla insana yetebilecek boyutta ve birer kürsüye sahip ve yine küçük birer pencerelerinin olması Alarahan hakkında uzun ve ayrıntılı bilgiler maalesef yok bu sebeple yine bir efsaneye dayanarak eski zamanlarda hapishanelerde mahkumlar dışarıyı görmeyip suçlu hissetsinler diye sadece her koridorda küçük birer cam olduğu yönünde.
Hapishane olduğuna karar vermemin asıl sebebi ise duvarda görmüş olduğum bu yazıları dikkatli bakınca görebiliyoruz ve bu yazılar o merdivenli odanın içinden yani oranın bir koğuş olduğunu kanıtlar nitelikte.
Şimdi yazımın tarihi kısmını geride bırakarak benim Alarahan hakkındaki düşüncelerime geçelim.

 

Ben tarih açısından her ne kadar sevsem de Alarahanı çok bakımsız ve özensiz buldum mesela orada düğünler yapılıyormuş ve bu yüzden içine müzik sistemi yerleştirerek oradaki sığınağı dağıtıp depo ve düğün alanı yapmışlar şahsen ben bunun tarihi bir esere yapılmaması gerektiğini düşünüyorum hoşuma gitmeyen bir diğer düşünce ise hanın duvarlarına saçma yazılar yazmaları bu da maalesef ki ülkemizdeki tarihi bir güzelliğe sahip çıkamadığımız anlamına geliyor.

(Visited 272 times, 1 visits today)