Sabahın ilk ışığında arkadaşımla ben güzel ve derin bir uykudan uyanmıştık. Beklenen gün gelmişti. Bugün ‘Dağ Ekspresi’ Turuna katıldığımız için çok mutluyduk.Valizleri geçen gün hazırlamıştık fakat son anda dağ için soğuk hava geçirmeyen montları unuttuğumuzu far ettik.
Decathlon adındaki mağazaya gidip ‘dağ malzemeleri’ bölümüne gidip montları aldık.Böylelikle son eksiğimizi de tamamladık.Montların içi aynı koyun yünü gibi sıcak ve yumuşacıktı.
Eve gidip valizlerimizi son kez hazırladıktan sonra bütün eşyalarımız alıp trene gittik ve bindik.İlk işimiz haritaya bakmak oldu .Bir şey fark etmiştik oda,Kuzey Amerika’ya gitmemize üç gün vardı.Uzun bir zamandı.Ve çok zamanımız olacaktı.Valizimi açtım ve içinden dörtyüze yakın sayfası olan kalın kitabımı çıkardım.Yanıma almakla iyi etmiştim bence.Hemen okumaya başladım.Zaman çok hızlı geçmişti,bütün gece bu kitabı okumakla geçirmiştim.Ve kitabı bitirmiştim.Gece uyuyamadığım için de sabah tüm gün uyudum. Bir günü de böyle atlattım
Nihayet üçüncü güne geldik.’Dağ Ekspresi’ treninde tırmanışlar için eğitim verilen salona girdik. Ve salonda biraz egzersiz yaptık.Ve birkaç denemelerimiz sonunda tırmanışlarımız başarılı oldu.
Gerçek tırmanış günü gelmişti ve çok heyecanlıydık.Karşımızda çok yüksek bir dağ vardı.Ben ve arkadaşım son hazırlıklarımızı yapıp bu yüksek dağa tırmanmaya başladık.Daha çok tırmanamamıştık. Her şey çok güzel gidiyordu.Ama biran dikkatimi kaybettim ve ayağım kaydı.Düştüm.Bir ara gözlerimi açtığımda ambulansın içinde olduğumu anladım ve tekrar bayılmışım.
Her şeyi arkadaşım bana sonradan anlattı.Doktorların dediğine göre bu düşüşüm bende geçici bir hafıza kaybına sebep olmuş.Şimdiye kadar tek hatırladığım,gözlerimi ilk açtığımda bana dikkatle bakan,hiç tanıdık gelmeyen bir çift kahverengi gözle karşılaşmamdı.Onu ozaman tanıyamamıştım ama canım arkadaşım her zaman yanımda olmuş ve beni hiç yalnız bırakmamış.
Aradan 4 yıl geçti.Ve o gözler halen bana bakıyor. Ve ben böyle bir dostum olduğu için çok mutluyum.