İtilaf Devletleri; Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti İstanbul’u alarak İstanbul ve Çanakkale boğazlarının kontrolünü ele geçirmek, Rusya’yla güvenli bir erzak tedarik ve askeri ikmal yolu açmak, başkent İstanbul′u zaptetmek suretiyle Almanya′nın müttefiklerinden birini savaş dışı bırakarak İttifak Devletlerini zayıflatmak amaçları ile ilk hedef olarak Çanakkale Boğazı’nı seçmişlerdir. Ancak saldırıları başarısız olmuş ve geri çekilmek zorunda kalmışlardır. Kara ve deniz savaşı sonucunda iki taraf da çok ağır kayıplar vermiştir.
Mustafa Kemal Atatürk , Arıburnu’nda Anzakları ilk durduran 27. Alay , Çanakkale’de sağ kolumu kaybettim ancak sol kolum var , onunla da pekala iş görebilirim diyen Mehmet Çavuş , çoğu şehit olan 57. Alay , erkek kılığına girerek savaşan Halime Çavuş , Kınalı Hasan , Seyit Onbaşı ve daha onlarca isimsiz kahraman…
Onlar Dünya tarihinin en kanlı savaşlarının yapıldığı Çanakkale Cephesi’nde olağanüstü bir başarı göstererek sayısız şehit vermesine karşın düşmana geçit vermemiştir.
18 Mart 1915 günü subayıyla , eriyle Mehmetçik ellerini gökyüzüne açmış , dua ediyor. Bu onların son duası , üzerlerine doğan son güneş. Az sonra düşmanın üzerine atılacaklar ve kahramanca şehit olacaklar . Hepsi bunu biliyor ancak en ufak bir tereddütleri yok. Ne demişti Mustafa Kemal : Size savaşmayı değil , ölmeyi emrediyorum .
Diğer bir yandan İngiliz Savaş gemileri , Nusret mayın gemisi ile bir gece önce gizlice döşenen mayınlara çarparak Boğazın derinliklerine gömülüyor.
Düşman çıkartma yaptı, Anafartalar’a gidiyor… Gidemiyor, bir güç engel oluyor… Başlarında bir Yarbay, Yarbay Mustafa Kemal, kumandasında cesur Türk askeri… Düşman Conkbayırı’nda durduruluyor. Türk askeri tarih yazıyor, imkansızlıklara, mühimmat yetersizliğine rağmen pes etmiyor. Düşman çaresiz, çekilmek zorunda kalıyor… Savaştan sonra Mustafa Kemal anlatıyor:
“ …Siperler arasında mesafemiz sekiz metre, ölüm kesin… Birinci siperdekiler, hiçbiri kurtulamıyor, ölüyor; ikicidekiler onların yerine geçiyor. Öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor hiç ufak bir fütur bile göstermiyor; sarsılma yok! … ”
Tüm bunlar yaşanırken bir İngiliz Subay şu sözlerine yer veriyor : ‘ Ölü askerleri vardı ; 14 , 15 , 16 yaşlarında ve inanın ki gülüyorlardı . İlk kez kaybedeceğimizi o gün hissettik.’
Analar haber bekliyor, evlatlarının şehit haberini… Yürekleri sızlasa bile ağlamıyorlar, çünkü oğulları şehit oldu, vatan için gözünü kırpmadan öldü… Niceleri de öldü, ölüyor, ölecek!
Çünkü Türk için önce vatanı gelir. Çünkü Türk cesurdur. Çünkü Türk üç dakika sonra öleceğini bilse bile vatanından taviz vermez.
Çünkü biz, vatanımızın her karesine kan dökmüş bir milletiz, biz “ Çanakkale Şehitleri’nin ” torunuyuz. Çanakkale bir kez geçilmedi ya, tüm vatanımızın yok olacağını bilsek oradan geçit vermeyiz, Mustafa Kemal’in liderliğinde önümüzde bir şehit ordusu arkasında Türk milleti ölüme gideriz… Çünkü bu güç, damarlarımızdaki asil kanda mevcut…