Cumhuriyetin Mektubu

Takvimler Ekim 29’u gösteriyor. Ben her 29 Ekimde Mustafa Kemal’e mektup yazarım. Bence 29 Ekim Türkiye Cumhuriyeti’nin doğuşu, ülkemizin bağımsız ve yenilikçi bir ülke olma konusundaki en büyük adımıdır. Türkiye Cumhuriyeti atamızın bize ilelebet emaneti ve hediyesidir. Bu nedenle ben 29 Ekim’e çokça saygı ve sevgi duyarım.

Sevgili Mustafa Kemal;

Bugün bundan seneler önce kurduğunuz Cumhuriyetin yüzüncü yılı. Tüm halkın içinde bir coşku, bir sevinç var. Ülkemize yıllar önce kazandırdığınız Cumhuriyet, ülkemizin kadınları başta olmak üzere tüm halkın içine bağımsızlık duygusunun aşılanmasını sağladı. Bizler “Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir.” diyen bir liderin evlatlarıyız. Gerçekten bu ülkede yaşayan herkesin bu cümleyi örnek alıp hareket etmesi gerekiyor. Ki zaten her doğan canlının içinde bir özgürlük aşkı vardır Atam. Her canlı özgür olduğu sürece mutludur. Mesela Dünya bundan iki sene önce ölümcül bir virüsle karşı karşıyaydı, bu virüs yüzünden tüm halk evlerine kilitlendi ve resmen tüm dünyada ev hapsi yaşandı. Bu ev hapsi süreci çoğu insan için kötü geçti ve özgürlüğünü kaybeden insanlar gerçekten zor zamanlar geçirdi. Sürekli kafeste duran bir kuş bile mutlu olamazken sizin sayenizde bu ülke bağımsız ve özgür bir ülke haline gelmeseydi halimiz ne olurdu bilmek dahi istemiyorum! Cumhuriyet sayesinde elde ettiğimiz haklar sayesinde şu an herkes hür bir şekilde hayatını yaşayabiliyor. Kadınlara seçme seçilme hakkı, yaşama hakkı, eğitim hakkı, çalışma hakkı, sağlık hakkı gibi birçok hak halka özgürlük hissini doyasıya yaşattı. Bunlarla birlikte yapılan yenilikler ve çıkarılan kanunlarda var elbette. Latin alfabesi, şapka kanunu, soyadı kanunu, okullara ve çalışma alanlarına yapılan yenilikler, sağlık kurumlarına yapılan destekler ve başka onlarca şey bu ülkenin “hasta adam” lakabından kurtulmasını sağladı. Sizler olmasaydınız ne kadınlarımız, ne çocuklarımız ne de ülkemiz böylesine değerli bir hale gelebilirdi. Öyle ki Avrupa kadınları Türk kadınları kadar değerli olamadıklarını düşünüyorlardı.

Bizim ülkemiz sizin sayenizde bu kadar büyüdü ve gelişti. Bugün ülkenin her bir köşesinde yaptıklarınızla ve başarılarınızla bundan yüz yıl önceki gibi konuşuluyorsunuz. Sizin gibi bir lidere başka herhangi bir millet denk gelebilir mi? Sanmam. Bu kadar başarıya, bu kadar bilgiye rağmen kendini övmeyen, başarılarını destekçileriyle birlikte yaptığını savunan bir lidersiniz siz. Ben değil biz demeyi öğrenip, öğrettiniz. Bu hareket her yiğidin harcı değildir. Ömrü boyunca gençliğe güvendiniz, ümidinizi hiçbir zaman kesmediniz. “Cumhuriyet’i biz kurduk, onu yükseltecek ve sürdürecek olan sizlersiniz.” diyen bir lidersiniz siz. Siz bize güvendiniz, bizde sizden aldığımız destekle kendimize güveniyoruz. Doğru, Cumhuriyet’i sizler kurdunuz onu yükseltecek ve sürdürecek olan bizleriz! Mektubumu gözyaşlarıyla kapatıyorum Atam. Size olan sevgim ve saygım hiç bitmeyecek, başka bir 29 Ekim’de görüşmek üzere.

(Visited 6 times, 1 visits today)