Cumhuriyet Kesin ve Sonsuz

Tam 100 sene önce bugün ,29 Ekim 2923’te ülkemizin özgürlüğü, bağımsızlığı, istiklali ilan edildi. Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk sayesinde çoğu ülke daha sınırlarını bile çizmemiş vaziyetteyken bizim bu değerli vatanımız Cumhuriyet’i ilan etmişti ve kutluyordu. Bizim milletimiz bin bir türlü mücadeleyle, vatan uğruna feda edilen canlarla, uzuvlarını kaybeden gaziler ve çocuklarla, taarruz esnasında yorulmadan ve durmadan aş, cephane, giysi taşıyan kadınlarla bu toprakları kazanmıştır. Milli liderimiz Atatürk’ün ileri görüşlü, çok yönlü, lider ve cesur özellikleriyle ülke genelinde yaşanan kriz anları iyi yönetilmiş ve umudun hiç olmadığı zamanlar bile askerlerin, halkımızın düzeni ve birliği sağlanmıştır.

Tam 100 sene sonra bugün,29 Ekim 2023.Atatürk bu zalim dünyadan göçeli tam 85 yıl oldu. Bedenen yanımızda olmasa bile yaptığı ve düşündüğü her şey bizimle kendisini yaşatmaya devam eder vaziyette. Ülkenin yöneticileri, milletimiz, topraklarımızın sınırları farklı, hala değişmeyen tek şey bizim vatandaşı olduğumuz bu toprakların adı Türkiye Cumhuriyeti. Günümüzde bir parkın yanından geçerken, yemek yerken, rahatlıkla ve güvenle evimizde otururken; Türkiye’nin geleceği için kendi hayatlarından vazgeçen şehitlerimizin emeği ve olağanüstü çabası hala iliklerimizde hissedilmeye devam etmektedir. Hepimiz, 7’den 70’e herkes bizim şu an en basit bile gördüğümüz şeylerin zamanında ne zorluklarla alındığını biliyoruz. Atatürk’ün 1.Dünya Savaşı’nda  ‘’Ölmeyi emrediyorum’’ sözünden sonra bile liderlerinin sözünden çıkmayan askerlerimiz bize bu toprakları emanet etmiştir. Bıraktıkları mirasa sahip çıkmak bizlerin ve gelecek nesillerin vazifesidir.

Ben bu ülkenin aydın gençlerinden biri ve aynı zamanda bir kadın, bir öğrenci olarak ayrıcalıklarımı, haklarımı biliyorum. Bana verilen hak sayesinde her gün evimden çıkıp sokakta tek başıma güvende hissederek okuluma yürümenin, okulumda cinsiyet ve sınıf ayrımcılığı görmeden eğitim ve öğretim alabileceğimin benim hakkım olduğunu biliyorum. Bana verilen özgürlük sayesinde fikrimi istediğim gibi ve istediğim mecrada beyan edebileceğimi biliyorum ve buna fikir ayrılıkları olan insanların bile saygı duymak zorunda olduğunu biliyorum.1 Kasım 1928’de Atam sayesinde getirilen Harf Devrimi sayesinde şuan kendi dilimi konuşabiliyorum, yazabiliyorum. Bana verilen hak sayesinde istediğimi kimsenin düşüncelerini gözetmeden giyebiliyorum. Bana verilen özgürlük sayesinde istediğim dine, felsefi düşünceye inanabiliyorum. Keşke bunları size hiç tereddütte kalmadan söyleyebilsem fakat maalesef yazılı olarak bana bu haklar verilse de kendi başıma sokakta yürümekten korkuyorum, istediğimi giymeye korkuyorum, Yükseköğrenime geçerken yapılan ölçme değerlendirme sınavlarında haksızlığa uğramaktan korkuyorum, fikrimi ve düşüncelerimi belirtmekten korkuyorum, Türkçe’nin yavaş yavaş halkımızın dilinden düştüğünü hissedebiliyorum. Geçmişte atlatılan tüm badireleri hiçbir zaman unutmamakla beraber Cumhuriyetimizin 100.yılında herkese de tekrardan bunları hatırlatmaktan gurur duyuyorum. Endişelerimi ve korkumu bir yana bırakarak milletimize bunları hatırlatmaktan hiçbir zaman vazgeçmeyeceğime söz veriyorum. Ne mutlu Türk’üm diyene!

(Visited 14 times, 1 visits today)