CUMHURİYET BAYRAMI’NIN GECESİ

Bir gün laboratuvarımda otururken çok sıkılmıştım. Sonra ise aklıma bir zaman makinesi icat etmek geldi. Günlerce uğraştım birçok strateji denedim ve sonunda başardım. İlk olarak bir sakatlık çıkmaması için bir saat öncesine gitmeye karar verdim. Hiçbir sorun yoktu, çok iyi şekilde çalışan bir zaman makinesi icat etmiştim, sonra ise dikkatli bir şekilde gerçek dünyadaki zamana geri döndüm. Şimdiki planım ise Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu güne gidip Atatürk ile beraber bir röportaj yapmaktı. Bu yüzden hemen çantamı toplayıp 1923’ün 29 Ekim gününe gitmek için zaman makinesinin ayarlarını yaptım. Fakat oraya vardığımda bir şey fark ettim, geri normal dünyanın zamanına dönerken kullanmam gereken kapı, olması gereken yerde yoktu. Kafama takmadım kesin bir çözümü vardır diye düşündüm. Hemen Atatürk’ü bulmak için şehri aramaya başladım ve Atatürk’ü bulmuştum tam karşımda duruyordu. Hemen kameramı çıkarıp olanları kayıt almaya başladım. Atatürk’e çeşitli sorular sordum. Ülkemizi ne zorluklar ve mücadelelerle kurtardığını, cumhuriyetimizin Türkiye’mizi nasıl geliştireceğini, kısacası her şeyi anlattı Ata’m. Fakat artık eve dönmem gerekiyordu ama kapı yerinde olmadığı için nasıl döneceğimi bilmiyordum. Kendimi çok zorladım fakat yine de bir yerden sonra çok acıktım, susadım ve uykum gelmeye başladı. Etraftaki hiçbir şey gözükmüyordu, her yer zifiri karanlıktı ve hava gittikçe soğuyordu. O geceyi yerde yatarak, aç ve üşüyerek geçirdim. Sabahleyin bir aile beni evine davet etti. Onların evinde güzel bir şekilde kahvaltı yaptım ama bir ses duydum sanki: ”Hadi, uyan güzel kızım.” diyen bir annenin sesiydi bu ve bir anda gözlerim açılıverdi ve yaşadığım her şeyin bir rüya olduğunu anladım.