Bir asra sığan şanlı tarihin nişanesi Cumhuriyet… Ata’mın emaneti, özgürlüğün timsali,aydınlığa çıkan yolun anahtarı Cumhuriyet… Savaşarak kazanıldı Cumhuriyet… Kanla, canla. Verdi bize hürriyeti, özgürlüğü Cumhuriyet…
Neler verdi bize Cumhuriyet, neler neler kazandırdı. Seçme seçilme, yepyeni bir alfabe bunun yanında özgür ve hür bir ülke. İzlerler belki bizi şehitlerimiz yukarıdan gururla, Ata’mın yanında.
“Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir.” demiş Ata’m. Bakarsanız kararlılığına savaşlarda, anlarsınız ne kadar ciddi bu konuda. Savaşmış bizim özgürlüğümüz için yani halkının özgürlüğü için. Savaşmış ülkesi için Türkiye Cumhuriyeti için. Bağımsızlığımız için. Coşar içim bu lafı duyduğumda; gururlu ve sevinçli duyglularla.
“Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” Ne güzel söylemiş Ata’m. Ne güzel belirtmiş kendi ömrü bitse de şanlı Türkiye Cumhuriyeti’nin asırlarca ayakta kalacağını, önüne çıkanlara, dünyada olan savaşlara, harplara karşı dayanıp yıkılmayacağını.
“Bir ulusun asker ordusu ne kadar güçlü olursa olsun, kazandığı zafer ne kadar yüce olursa olsun, bir ulus ilim ordusuna sahip değilse savaş meydanlarında kazanılmış zaferlerin sonu olacaktır. Bu nedenle bir an önce büyük, mükemmel bir ilim ordusuna sahip olma zorunluluğu vardır.” ve “En büyük savaş cahilliğe karşı yapılan savaştır.” sözleriyle eğitimin ve bilginin önemini belirtmiş Ata’m. Bu sözleriyle eğitimin bilgisizlikle savaşının cephede düşmanla yapılan harpten farksız, en az onun kadar değerli olduğunu belirtmiş Ata’m.
Ulaşılmadı ama cumhuriyete kolay kolay. Gazilerle ulaşıldı, hatta şehitlerle. Ata’m da demiş bunu şöyle: “Cumhuriyetimiz öyle zannolunduğu gibi zayıf değildir. Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için kan döktük. Her tarafta kırmızı kanımızı akıttık. İcabında müesseselerimizi müdafaa için lâzım olanı yapmağa hazırız.”
Savaş vardı her yerde, silahların sesleri ve ölenlerin sessizliği. Kaos vardı her yerde, kargaşa vardı. Bağırışlar vardı, kulakları sağır eden bağırışlar. Fakat o savaşta, kaosta, kargaşada doğru yolu gösterdi bize Ata’m, kurtardı bizi harptan. Kurtardı Türkiye Cumhuriyeti’ni. Özgür Türkiye Cumhuriyeti’ni.
Yüz yıl geçmiş üstünden Cumhuriyetin ilanından. Unutulmaz ama Cumhuriyet. Yüz yıl bin yıl on bin yıl geçse bile.
Teşekkür ederim sana Ata’m. İçten bir şekilde. Teşekkür ederim sana Ata’m. Tüm kalbimle. Teşekkür ederim sana Ata’m. Kurtardığın için bizi. Teşekkür ederim sana Ata’m. Bize türkiye Cumhuriyeti’ni verdiğin için.