SEVGİLİ ARKADAŞLARIM;
Biz, Atatürk yolunda gitmeye ve onun kurmuş olduğu Cumhuriyeti ilelebet sürdürmeye yemin etmiş Türkiye’nin biricik öğrencileri olarak bu yolda geçmişi unutmayıp, geleceğe de pür dikkatle adım atmaya hazır olmalıyız. Arkadaşlarım, biz bu okullarda, yollarda, sıralarda boşuna zaman geçirmemeliyiz. Biz bu sınıflarda ülkemizi daha iyi bir seviyeye getirmek ve bu ülkeyi geliştirmek için tüm kalbimizi, canımızı varlığımızı vermeliyiz. Zaman, çalışma, emek verme zamanıdır. Emek vermeden bir sonucumuzun da olmayacağını unutmayıp hep bu düşünceyle hareket etmeliyiz.
Eğer ki birleşir ve tüm kalbimizle ülkemize sarılırsak, bizim yapamayacağımız şey yok bu dünyada. Biz ki Türk evlatlarıyız. Biz ki geçmişte nice zorluklara göğüs germiş bir milletiz. Biz ki, yeni ülkemizi kurmak ve Cumhuriyeti ilan edebilmek için, özgür olabilmek için canımızı vermeye baştan hazır olan bir milletiz. Geçmiş, bizi şuan biz yapan şeydir. Geçmişi unutmamalı ancak geleceğimize de göz yumarak hazır ol da beklememeliyiz. Gelecek için çalışmalı, olduğumuz yerde saymamalıyız. Biz, şuan özgür bir milletiz ama bunu Cumhuriyete ve onun gereklerine borçluyuz. Atamızın kurmuş olduğu Cumhuriyet bize şuan sahip olduğumuz çoğu hakkı kazandırmıştır. En önemli hakkımız, yaşama hakkı, en küçük bir şeyde dahi başvurduğumuz hastaneler, doktorlar: sağlık hakkımız. Ülkemizi geliştirebilmek, daha iyi bir konuma gelebilmek için zorunlu olan, belki de tek şart olan eğitim için, eğitim hakkımız. Kadınlarımızın değersiz görüldüğü, evden çıkmamaları, ev temizlemeleri, yemek yapmaları için yetiştirildiği zamandan; iş sahibi olmaları, hatta daha sonrasında erkekleri geçebilecek duruma gelmeleri ile birlikte ülkemizi yönetebilecek gücümüzü ortaya koyduğumuz tarihe ve ondan da kadınlarımızın seçme ve seçilme hakkını elde etmeleri. Her yapılan küçük bir şeyin suç olarak algılanmasından, insanların düşüncesini özgürce dile getirebilmesi için illa ki zengin ya da üst bir mertebe sahibi olmasından, herkesin düşünce, toplantı ve gösteri düzenleme hakkının olmasına. İnsanların inandığı, bağlı olduğu dinden utandığı, çekindiği dönemden din ve vicdan hürriyeti hakkına sahip olduğu döneme. Bazı vatandaşların hayatlarının hepsinin basına, haberlere verildiği dönemden, özel hayatın gizliliğinin bir hak haline geldiği döneme. Bizim gibi çocukların canına kast edildiği, öldürüldüğü, istismar edildiği dönemden onların da en önemli hakları olan yaşama hakkına sahip olduğu ve özel bir yasa ile koruma altına alındıkları döneme…
Bunlar Cumhuriyetin bize sağlamış olduğu en temel haklar. Biz şu anki durumumuzu, haklarımızı ve daha nice şeyi Atamıza ve Cumhuriyetimize borçluyuz. Biz bu hakları bize kimlerin sağladığını unutmamalı ve hep bu yolda yürümeliyiz. Her fırsatta da bunları dile getirmeli, biz nereye gidersek bu fikirlerimizi de beraberimizde götürmeliyiz.