Küçük bir aşıyla çocuğunuzun hayatı boyunca kansere yakalanmayacağını garantilemek ister miydiniz ? Peki, hayatları boyunca grip kapmayacaklarını ? Ya zekalarını kalburüstü bir seviyeye çıkarmak istemez miydiniz ? Gelmişken boylarını yükseltip göz renklerini mavi yapmaya ne dersiniz ?
Bu saydığım genetik modifikasyonların hepsi ya günümüzde mümkün ya da mümkün olması CRISPR teknolojisiyle an meselesi. CRISPR teknolojisinin icadı insanlığı daha önce hiç karşılaşmadığı etik bir ikileme sokmuş durumda, bireyselliğimizin öneminin sorgulandığı bir çağda yaşıyoruz. Çok tez zaman içerisinde her yeni doğan bebeğin istenilen özelliklerin bulunduğu kutucukların doldurulmasıyla dünyaya geleceği bu dönemi nasıl yorumlamamız gerekir ?
CRISPR teknolojisi ne kadar yeni olsa dahi hastalıksız, eskilerine göre daha güçlü, hatta kusursuz bir nesil oluşturma çabaları çok eskidir. Eminim aranızdan tarihe ilgi duyanlara “Öjeni” terimi uzak değildir. Tarihsel olarak öjenistler, aşağı olduğuna karar verilen insanları ve grupları dışlayarak veya üstün olduğuna karar verilenlerin üremesini teşvik ederek insan gen havuzlarını değiştirmeye çalışmışlardır. Buradaki gaye her bir sonraki nesilin bir öncekinden genetik olarak daha üstün olmasını sağlamaktı. Toplum tarafından hor görülen her özelliğin yok edilmesini prensip edilen bu korkunç ideoloji 2. Dünya Savaşında Nazi Almanya’sının yenilmesiyle yavaş yavaş kaybolmaya başlamıştır. Ancak tibbi bir gelişim maskesiyle pazarlanan bu teknolojiyle öjeni arasında paraleller kurmamak oldukça güç. Kullanılan yöntemler birbirinden çok farklı olsa dahi ulaşılmaya çalışılan netice aynıdır. Doğal süreçler üzerinde böylesi bir tekel kurulması ne kadar doğru olabilir ?
Peki ya hastalıklar ? Elimizde insanlık tarihinin her hastalığına potansiyel bir çözüm varken CRISPR teknolojisinin takip edilmemesi yanlış olmaz mı ? Bu konunun bu kadar büyük bir ikileme sebep olmasının nedeni de bu. Hastalıkların tedavisi ile kozmetik modifikasyonlar ne kadar farklı gözükse de aralarındaki çizgi aslında oldukça belirsiz. Çocuğunuzun hastalıklar yüzünden maruz kalacağı acıya engel olmakla fiziksel bir kusuru yüzünden maruz kalacağı acıya engel olmaya çalışmak arasında niyet olarak aslında bir fark yoktur. Elimizdeki en güncel istatistikler daha uzun insanların daha fazla saygı gördüklerini ve daha fazla para kazandıklarını gösteriyor. Durum böyleyken anne babalar çocuklarına bu avantajı sağlama olanağını niye reddesin ki ?
Tibbi müdaheleller konusu ne kadar derin olsa da önemli olan insan bireyselliğinin değerinin anlaşılmasıdır. CRISPR konusunda çok kaygan bir merdiveninin üstündeyiz. İlk adımımızı attığımız an düşmemiz, her insanın bir proje olduğu bir dünyaya dönüşmemiz ,ne kadar korkunç olsa da, çok olası