Yaklaşık dört yıl önce büyük bir salgın patlak verdi ve şu anda hala devam etse de, şans eseri aşı bulundu ve durum eskisi kadar tehlikeli değil. Şu an neredeyse herkes bu dönemi unutmuş gibi davranıyor ancak gerçekte Covid-19 döneminde önemli kayıplar yaşandı ve birçok sektör, eğitim gibi, bir süreliğine askıya alındı. Yaklaşık iki yıl boyunca online eğitime geçildi, bu da avantajlar ve dezavantajlarla dolu bir süreci beraberinde getirdi.
Öğrencilerin sabahın erken saatlerinde kalkıp hazırlanma zorunluluğu olmaması, derslere anında internet üzerinden erişim sağlayabilme avantajları getirdi. Ancak bu kolaylıkların yanı sıra, internet kopmaları, derslere hemen ulaşılamama gibi zorluklar da yaşandı. Ayrıca, online derslere katılmayan, kamerayı kapatan, dersi dinlemeyen veya arkadan online oyun oynayan öğrenciler gibi sorunlar da ortaya çıktı. Teknik aksaklıklar nedeniyle sesin karşı tarafa iletilmemesi gibi durumlar da sıkça yaşandı.
Şu anda, şükürler olsun ki eski eğitim sistemimize geri döndük. Her ne kadar öğrenciler bazen şikayet etse de bana göre yüz yüze eğitim, online eğitimden çok daha etkili. Bu dönemi bizzat yaşamış biri olarak online eğitimde dersi yüz yüze aldığım kadar iyi anlayamadığımı söyleyebilirim. Elbette bu konuda farklı görüşler olabilir ancak ben her zaman yüz yüze eğitimi savunacağım.