Günlerden pazartesiydi. Çağla çok sıkılmış ve bunalmıştı ablası Rüya’da aynı şekildeydi. Tüm çocuklar okul başlamasın diye sayıklarken Rüya ve Çağla hemen okul başlasın diye sayıklıyordu. Tüm ödevlerini bitirdiği için yapacak ödev bulamıyorlardı sürekli test çözüp kitap okuyorlardı. Test çözmek bunaltıcı olsa da yapacak bir şey bulamadıkları için mecbur test çözüyorlardı. Test çözmek yorucu olduğu için genelde kitap okurlardı. 4 yıl boyunca kitap okumayı sevmeyen Çağla bile kitap okumayı sevmişti. Test çözmekten ve kitap okumaktan yorulan Çağla ve Rüya boş boş koltukta otururken bir zil sesi gelmişti. Çağla kapıya doğru yönelirken Rüya: ” Çağla dur ” diye bağırmıştı. Çağla hemen olduğu yerde donup kaldı ve Rüya da kapıyı açtı. Kapının önünde büyük harflerle “ÇÖMLEK FESTİVALİNE DAVETLİSİNİZ” diye bir yazı vardı. Bu daveti gören Rüya’nın ağzı açık kalmıştı. Çağla ablasına ” Abla ne oldu ?” diye sordu. Ablası “Çağla Kapadokya’ya gidiyoruz!” diye bağırdı. Çağla ve Rüya bu haberi duyunca hemen valizlerini hazırlamaya gittiler. Valizlerini hazırlayıp hemen özel arabalarına binip yolculuğa çıktılar. Yolculuk 3 saat sürdü. Çağla ve Rüya hemen kaldıkları otele eşyalarını bırakıp festivalin olduğu yere gittiler. Girdiklerinde karşılarında HOŞGELDİNİZ yazısı yazıyordu. Çağla ve Rüya hemen içeriye girip içeride ne olduğuna bakarken karşılarında koskocaman bir çömlek vardı. Çömlek o kadar güzeldi ki Çağla ve Rüya tamı tamına 56 tane fotoğrafını çektiler. Çömlek Festivalinde güzelce yorulduktan sonra otelde güzelce dinlendiler. Ertesi gün saat 5.23’te kalktılar ve Kapadokya’nın güzel balonlarını seyrettiler. Seyrettikten sonra valizlerini toplayıp özel arabalarına binip evlerine gittiler.

Çömlek Festivaline Davetlisiniz
(Visited 2 times, 1 visits today)