Halihazırda masabaşı bir işte çalışan insanların büyük bir kısmı yaptığı işten mutsuz ve kendi işini kurmak ve kendi kendinin patronu olabilmek istiyor yani finansal bağımsızlığa ulaşmak insanlar için oldukça önemli bir umut. Bu umut doğrultusunda hareket eden kişi ise girişimcidir.
Eğer benim elime hayallerimi gerçekleştirebilmek adına yeterli bir para geçseydi, ben de kararımı girişimciler kervanına katılmaktan yana kullanır ve bunun için de çalışmaya başlardım.
Benim de hem kendim hem de ülkem için en büyük hayallerimden biri çok amaçlı tarım olduğundan dolayı sermayemi gerek ulusak gerekse global tarım sektörü içinde fiilen yer alan başarılı kişiliklerden tavsiyeler almak yahut donanımlı bir ekip oluşturabilmenin de içinde bulunduğu, başarı elde etme yolunda kritik öneme sahip hazırlık aşamasında kullanmaya başlardım. Hazırlık aşamasında kendime de bir şeyler katmam çok önemli olduğundan yararlanabileceğim her türlü kaynağı elden geçirirdim.
Hazırlık aşamasını geride bıraktıktan sonra hayallerimi süsleyen çok amaçlı tarım üssüm olacak çiftlik için uygun arsa bulur ve hemen inşaatına başlardım. Bu projenin içinde gezen tavuk kümeslerinden, damızlık, mandıra ve kesimlik koyun koç ahırlarına ve 24 saat etkili büyüme elde edebileceğim fabrika tipi tarlalara akla gelebilecek her şey bulunurdu. Bu aşama da bir nevi hazırlık aşamasının devamı niteliğindedir.
Tüm bu işler bittikten sonra ise geriye hayalimdeki işe gerçekten başlamak kalıyor.
Çiftliğim kurulmasından sonra ilk bir yıl içerisinde üretimdeki istatistikleri izler ve bu istatistikleri nasıl daha yukarı çekebileceğim, üretimi nasıl daha verimli hale getirebileceğim konusunda bir eylem planı hazırlardım. Bu eylem planının içerisinde büyük olasılıkla nasıl bir melez ortaya çıkarırsak daha başarılı oluruz? Nasıl bir gübre kullanırsak daha fazla hasat yapabiliriz? Hangi tavuk türü hangi yem ile daha efektif bir verim sağlıyor? Gibi soruların cevapları olur ve bu planımı uygulamaya koyardım.
Eğer işler yine benim istediğim gibi gider ve üretim politikalarım başarılı olur ise geriye sektördeki ipleri girişimimin eline almak kalırdı. Bunu ise kazandığım para ile mantıklı yatırımlar yapmaya devam ederek sağlamam gerekirdi. Mantıklı yatırımlarımdan biri çiftliğimin bulunduğu bölgede paraya sıkışmış çiftçilerin, hayvancıların işletmelerini yani tarlalarını ahırlarını satmaya zorlayarak yapardım. Satmaya yanaşmayanlarınsa önünü elimde bulunan finansal güç ile gerek gübre fiyatlarını gerek yem fiyatlarını gerekse ilaç fiyatlarını dolaylı yoldan arttırarak keser ve mutlak satışa zorlardım.
Bu aşamadan sonra ise geriye herhangi bir sektördeki büyük firmaların izlediği politikaların benzerlerini izlemek (Örneğin; Mağazacılık,Bayiilik) kalırdı. Türlü bölgelerde üreticiden tüketiciye mantığıyla mağazalar açar ve sahadan mağazaya lojistik işlemlerini kolaylaştırırdım. Bunun yanında ise aynı ben gibi bir yerlerden bir şeylere tutunmaya çalışan taze girişimcilere de teşvik namına küçük meblağlar vererek kurdukları şirketlere ve işletmelerine ortak olmak da oldukça potansiyelli ve mantıklı yatırımlar olabilirdi.
Ancak tüm yazımda kullandığım kelimeler genel olarak bazı olasılıklar olabiliriteler üzerine kurulu. Türkiye’de her 10 girişimden 9’u başarısız oluyor ve batıyor. Fakat, bana göre mantıklı olan yukarıdaki gibi bir yol planı izlenmesi başarı olasılığını arttıracak. Geriye ise İslam’ın en önemli parçalarından biri olan tevekkül inancı kalacaktır.