Biz insanları diğer canlılardan ayıran en önemli özellik düşünebiliyor ve aklımızı kullanabiliyor olmamızdır. Ne kadar bu özellikler doğuştan gelse de üstüne gidilmediği sürece bir noktaya kadar gelişebilir. Eğitim ise bizim bu özelliklerimizi geliştirmemize yardım eden ve bizi düşünerek sonuca ulaşmaya sürükleyen yoldur. Bu nedenle daha modern ve yaşanılabilir bir hayat için eğitim, sağlanması gereken ilk şeydir.
Ne yazık ki hayatımızda önemi büyük olan eğitim konusunda herkes o kadar şanslı değil. Eğitim, dünyanın birçok yerinde birçok insan için ulaşılması zor bir şey halinde. Özelikle kadınlara yapılan ayrımcılık nedeniyle çoğu kadın eğitimden mahrum kalıyor. Bu durumun en büyük sebeplerinden biri, cahil toplumların “gelenek” ve “kültür” adı altında kadınları değersizleştirip kadını köleleştirmesidir. Ayrıca bu “kültürlerini” dini değerlerle birleştirip cahilliği din üzerinden dünyanın farklı noktalarına yayarak bazı çirkin düşüncelerin normalleştirilmesine ve diğer toplumların da gelişiminin engellenmesine sebep olmuşlardır. Gelişemeyen bu toplumlar geçmişten kalma bilgisizliklerini kapatmak yerine bunu nesillerce devam ettirip bahsettiğim çirkin düşüncelerin günümüze kadar gelmesine sebep olmuştur. “Kadın, evde oturup ev işleriyle uğraşır ve evdeki çocuklara bakmakla yükümlüdür; erkek ise eğitim görüp çalışarak eve ekmek getirir.” düşüncesi bu çirkin düşüncelere örnek olarak verilebilir. Bazı kadınlar doğmak ve göç etmek gibi seçilemeyen olaylardan dolayı bu tarz düşüncelerin hakim olduğu toplumlarda yaşamaya zorunlu tutularak eğitimden uzak kalıyor. Bir insanın yaşadığı bölge yüzünden hayattaki en önemli şeylerden biri olan eğitimden mahrum kalması çok acı bir şey. Hemcinsleri gerekli eğitimi alıp hayallerinin peşinden giderken doğduğu ya da yaşamak zorunda kaldığı toplum yüzünden eve hapsedilen, hayallerine giden yolda önüne duvarlar çekilen o kadar fazla kadın var ki…
Sonuç olarak maalesef doğduğu bölge ve bu bölgedeki cahil düşünceler nedeniyle gelmek istediği yere gelemeye çalışırken engellenen ve en sonunda durumu kabullenmek zorunda kalan kadınların sayısı hala çok fazla. Ne kadar geliştiğimizi iddia etsek de coğrafyanın eğitim gibi olmazsa olmaz bir şeyi etkiliyor olması hala fazlasıyla geride olduğumuzu kanıtlıyor. “İnsanlar sadece maddi değil, özellikle bu maddi kuvvetin içerdiği manevi kuvvetin etkisiyle yapıcıdırlar. Milletler de böyledir. Manevi kuvvet özellikle bilim ve inançla yüksek bir biçimde gelişir. Öyleyse hükümetin en verimli ve en önemli görevi eğitim işleridir.” diyerek eğitimin önemini belirtmiş Atatürk. İnsanlar elde olmayan sebeplerden dolayı eğitimden ayrı kalmasın. Coğrafya eğitimi engellemesin. Coğrafya kader olmasın.