Coğrafya Algısı ve Kadın Eğitim hakları

                                                                      Coğrafya Algısı ve Kadın Eğitim Hakları

Kadınlar, günlük hayata dair pek çok alanda öne çıkmaktadır. Gerek profesyonel, gerek hobi olsun zanaatleri üstünde egemen olmalıdırlar. Bu olgulara çıkan yol ise sürekli eğitimdir. Eski tarihlere bakıldığında ise çocukların bakımı, eğitimi ve büyütülmesi genellikle kadınlara atfedilmiştir. Kadınların el üstünde tutulması her daim toplumsal hayatı bir adım ileriye götürmüştür. Ancak birden fazla ülkede eğitimin ve kadınların el üstünde tutulmaması sonucunda cehaletin artması kaçınılmazdır. Bu durum üstüne belli atıflar yapılmıştır. Bunlardan birisi de çok duyduğumuz ‘Coğrafya Kaderdir.’ Sözüdür. Bu kavram elbet her öznel yargı gibi tartışmaya açıktır. Şahsi düşüncelerimi ortaya koyacak olursak coğrafi konumun tanımının lokasyon belirtmek üzerine olduğunu görebiliriz.Oysa Coğrafya demek; kişinin içinde bulunduğu şartlara göre şekillenmesi, kültürel ve sosyal düşünce yapısını geliştirmesi anlamına gelmektedir. Bir toplumu başlıca oluşturan olgular eğitim ve bilinçtir. Bu konu üstüne yoğunlaşırsak, Japonya ‘yı örnek gösterebiliriz. İklimine, konumuna yüzeysel olarak bakarsak burası pek de iç açıcı gelmeyebilir çoğumuza. Ancak eğitim ve insanlık üstüne sürekli gelişen bir topluma kıyasla, bu saydıklarımız önemsiz kalıyor. Öncelikli olarak eğitime verilen genel önem kadınların ve toplumun refahına da bir çok yararda bulunmaktadır.Kadınların okuma ve yazma oranı Japonya’da toplumun neredeyse tamamını karşılarken devletin de eğitim ve sanata öncülük ettiği yadsınamaz bir gerçektir.Doğu ülkelerine baktığımızda ise kadınlar geçmişten günümüze baskılanmış, ussal bilinçlerini keşfetme olanağı verilmemiştir. Ancak birey doğduğu yeri ve ailesini seçemez. Burada devreye kader inancı giriyor. Bir çok insan bunu çevresel determinizmle örtmeyi amaçlar. İnsanın pasif bir canlı olup seçim olanağının olmadığını savunan bu düşünce, araştırma basamaklarını bazen es geçebilmektedir. Bu yaklaşım pek çok bireyin bilinçli olmadan yaptığı bir unsur olmakla birlikte tekrardan toplumun genel durumunun bir göstergesidir. Bir çok insan ve kadınlar başta olmak üzere, psikolojik nedenlerden farklı inanış kalıplarını ve düşünceleri dışlamayı seçerler.Eğitimle büyüyen ve gelişen kadınların belirli coğrafyalarda bulunması da araştırma basamaklarının uygulandığını göstermektedir. Dolayısıyla doğduğumuz yer gibi unsurları her ne kadar seçemesek de, hayatın dizginlerini ele almak için çaba göstermek bir kurtuluşa kapı açabilir. Kendilerini keşfetme imkanını bulamayan ve okumasına izin verilmeyen kadınlar kalıpların dışına çıkıp kendini geliştirmeli ve diyalektizmi merkeze koyup kendilerine yazılmış coğrafya ve kaderi şekillendirebilir.

https://evrimagaci.org

 

 

 

(Visited 23 times, 1 visits today)