İnsanların nerede doğup büyüdüğü şu anda çok fark etmese de geçmişteki şartlardan dolayı eskiden önemliydi.
Horace Capron, 1871’de Hokkaido’dan ilk kez geçerken, büyük çayırlar, ormanlık buzullar ve tehditkar kara dağlar arasında insan yaşamının bir işaretini aradı. Yine de Ölümün durgunluğu bu muhteşem manzara üzerinde hüküm sürdü ”diye yazdı. “Bir yaprak karıştırılmadı, bir kuşun cıvıltısını ya da canlıyı değil.” Diye düşündü, zamansız bir yerdi, tarih öncesinin dışındaydı.“Ne kadar şaşırtıcı.” diye ekledi. Bu Japonya’nın sınırıydı – Amerikan “Vahşi Batı”nın kendi versiyonu. Japonya’nın en kuzeyindeki Hokkaido, Honshu’dan ayıran fırtınalı bir denizle uzaktı. Geçişi yapmaya cesaret eden gezginler, kötü kışlara, engebeli volkanik manzaraya ve vahşi vahşi yaşamlara katlanmak zorunda kalacaklardı. Avcılık ve balıkçılıkla hayatta kalan Ainu halkı. Bütün bunlar 19. yüzyılın ortalarında değişecekti. Rus işgalinden korkan Japon hükmetti, ülkenin kuzey ülkesini geri almaya karar verdi ve Hokkaido’yu halletmek için eski Samuray’ı işe aldı. Kısa süre sonra diğerleri, adanın dört bir yanında çiftlikler, limanlar, yollar ve demir yolları filizlendi. Capron gibi Amerikalı tarımcılar içeri girdi. Yeni bin yılda yaklaşık altı milyona ulaştı.
Son on yıl, 2008-2009 küresel mali krizi ile başlayan bir dizi geniş tabanlı ekonomik kriz ve olumsuz şok, ardından 2010-2012 Avrupa borç borcu krizi ve küresel emtia fiyat düzenlemeleriyle noktalandı
2014-2016. Bu krizler ve bunlara eşlik eden sürekli rüzgarlar azaldıkça, dünya ekonomisi güçlenerek politikayı yeniden yönlendirmeye daha fazla alan sağladı. Ekonomik, sosyal ve çevresel süreçte ilerlemeyi durduran uzun vadeli sorunlar sürdürülebilir kalkınmaya yol açtı. Boyutları yüzde 3,0 2017 yılında, küresel ekonomik büyümenin 2016’da sadece yüzde 2,4’e kıyasla önemli bir ivmeye ve en yüksek orana ulaştığı tahmin edilmektedir.
İnsanlar bugün ne kadar mutlu? İnsanlar geçmişte daha mutlu muydu? Farklı toplumlardaki insanlar yaşamlarından ne kadar memnun? Ve yaşam koşullarımız tüm bunları nasıl etkiler? Bunlar cevaplanması zor sorular; ama şüphesiz ki her birimiz için kişisel olarak önemli olan sorular. Gerçekten de, bugün yaşam memnuniyeti ve mutluluk, ‘ana akım’ ekonomi de dahil olmak üzere sosyal bilimlerde merkezi araştırma alanlarıdır.
Dünya Mutluluk Raporu’ndaki mutluluk puanlarının altında yatan kaynak, 140’tan fazla dilde 160’tan fazla ülkede gerçekleştirilen ulusal temsili bir dizi anket olan Gallup Dünya Anketi’dir. Ankette sorulan ana yaşam değerlendirme sorusu: “Lütfen en altta 0 ile en üstte 10 arasında basamakları olan bir merdiven düşünün. Merdivenin üst kısmı sizin için mümkün olan en iyi yaşamı ve merdivenin alt kısmı sizin için mümkün olan en kötü yaşamı temsil eder. Tabii ki de gelişmiş ülkelerde puanlama daha yüksekken bazı ihtiyaçlarını karlışamayan ülkelerde bu oran çok daha düşüktür.