ÇOCUKLUK ANIM

En güzel zamanları, çocukluk yıllarımı anlatacağım bu yazıda. Bir işi ertesi güne yetiştireceğiz diye stres yapmadığımız, hâlâ mutlu olmak istediğimizde aklımızın bir köşesinden çıkartıp sarıldığımız anıların yaşandığı zamanlar…

O yıllarda kekin pişmemiş hamurunu parmağınla sıyırıp yemek, anneye çaktırmadan yapılan en zevkli aktiviteydi. Ama annelerimiz, karnınız ağrıyacak kekin hamurunu yememize izin vermezlerdi ama öyle güzeldi ki biz o keki yemeye doyamazdık..

Annemiz yatağı hazırlarken, yatağın tepesinin üstüne atlamak çocukluğumuzun yine en güzel eğlencelerinden biriydi. O sıçrayışlarda bir süre için uçabildiğine inanmak gibi duygular yaşardık. Bütün anneler çocuğum kenara geç, çık şuradan diye bize kızarlardı. Yatağın üstünde zıplayarak tavana değmek en büyük hedefimizdi. Uçurtmanın ipini hafif bıraktığımızda biraz bocalayıp sonra daha da yükseklere çıkması bütün çocukların hayaliydi.

Elektrikler gittiğinde sobanın alevine bin bir çeşit hayaller kurup hayalimizi anne ve babalara anlatırdık. Hafta sonları bütün aile birlikte pikniğe giderdik; amcalar, dedeler, kuzenler herkes olurdu bu pikniklerde. Ailecek oyunlar oynanır, mangal yakılırdı. Dinlenmek isteyenlere ise hamak kurulurdu. Bayramlarda, bayram harçlığı toplardık .Bayramlaştıktan sonra kuzenlerle çıkıp şeker toplardık. Bayramlarda onca harçlık toplamış çocuklardık bizler.

İki tekerlekli bisikleti sürmeyi öğrendiğimizde az mı sevinmiştik? Bisiklet sürmeyi öğrendiğimiz zamanlar, bizim için büyük özgürlüktü. Kuzenlerle birlikte bir evde kalmak, beraber uyumak bizim için büyük bir maceraydı. Uyumayanlarsa birbirlerine korku hikâyeleri anlatırdı…

(Visited 268 times, 1 visits today)