Küresel ısınma gün geçtikçe daha çok artıyor ve bu da Dünya’yı olumsuz etkiliyor. Buna dur demek maalesef imkansız bir hale geldi. Ama bu durum küresel ısınmayı geciktiremeyeceğimiz anlamına gelmez. Peki, bunu nasıl yapabiliriz? Elbette çocuklarımıza çevre bilinci aşılayarak. Bunu nasıl yapacağız diye sorduğunuzu duyar gibiyim.
Ağaç yaşken eğilir. Bu yüzden çocuklara çevre bilincini ne kadar erken aşılarsak, Dünya’nın sonunu o kadar geciktirebiliriz. Bunun için alınacak önlemlerden bir tanesi de ilkokul sınıflarının ders programlarına tarım dersi konulması. Bu dersin amacı adından da belli olduğu gibi öğrencinin çevreye karşı daha bilinçli ve daha duyarlı olmasını sağlamaktır.
Bilimsel araştırmalar küçük yaştaki çocukların büyük yaştaki çocuklara kıyasla daha yaratıcı olduğunu gösteriyor. Yine bilim insanları yaratıcılığın hafızaya ciddi ölçüde katkıda bulunduğunu savunuyor. Bu sebeple tarım derslerinin “Küresel ısınma dünyayı olumsuz etkiliyor”, ya da “Küresel Isınma dünyanın sonunu getirecek” gibi basmakalıp cümlelerle anlatılmasından ziyade çiçek dikmek, meyve sebze yetiştirmek gibi hem eğlenceli ve yaratıcılığı ile hem de hem de kişinin çevreye ve kendisine karşı olan sorumluluklarının farkına varmasını sağlar.
Bu dersler aynı zamanda küçük yaştaki çocukların motor becerilerine de olumlu yansımaları olacaktır. Çünkü hepimizin bildiği gibi bir fidan dikmek için önce toprağı kazmak, sonrasında ise fidanı yerleştirmek gerekir. Bu aşamalar çocukların kas hafızalarını ciddi ölçüde geliştirir.
Tarım derslerini ülkemizde maalesef uygulamalı olarak öğreten bir okul henüz piyasada yok ancak sözel olarak öğreten okullar, tam olarak gerektiği gibi anlatmasalar da, var. Bunlardan bir tanesine örnek verecek olursak Muğla’daki Bazı okullarda ilkokul düzeyindeki çocuklara “Tarım” dersi veriliyor. Bu derslerde çocuklara çocuklara Çevre bilinciyle alakalı masallar okutulup bunlardan çıkarımlar yapmaları bekleniyor.
Bu yöntem işe yarar mı? Bence yaramaz. Sebebi ise küçük yaştaki çocuklar okuduklarından, gördüklerinden ve duyduklarından her ne kadar etkilenirse etkilensinler, bu ders uygulamalı olarak yapılınca gösterdiği etkiyi göstermeyecektir. Ama ülkenin geneline bakarsak gene iyi bir başlangıç. Ama bu derslerin daha da geliştirilip eğitim öğretim müfredatına yerleştirilmeyeceği anlamına gelmiyor.
Sonuca gelecek olursak Tarım dersleri yukarıda belirttiğim gibi fiziksel uygulamalarla okullarda uygulamaya konulursa hem çevre bilinci gelişmiş, hem kişinin kendisine sorumluluk duygusu gelişmiş, hem de motor becerileri ,dünya genelindeki çocuklara kıyasla, yaşıtlarına oranla daha gelişmiş olan, yani daha donanımlı gençler yetiştirmek için bu dersler ülkemizdeki gençler için biçilmiş kaftandır.