Çocuk İşçiler

Çocuk olmak en büyük yüktür kimi çocuklar için. Bazı ebeveynler evin tüm yükünü 15 yaşındaki çocuğun sırtına yükler. Yolun ortasında kırmızı ışık yandığında mendil satarken görürüz bu çocukları mesela. Bazen araba camı silerken denk gelir bazen de kağıt toplarken. Gözlerinde tespih boncuğu gibi dizilen acıları gördünüz mü? Ya da adalet terazisinin sizin olmadığınız kefesini düşündünüz mü yeşil ışığa 50 saniye kala bile olsa?

Bizde çocuk işçi sayısı 2 milyona yaklaştı ve bu giderek artmakta. 10-12 yaş aralığındaki çocuklar oyun oynamak yerine sokakta hayat mücadelesi veriyor. 15-17 yaş aralığındaki çocuklar ise anne babalarının baskısından ya da çeşitli imkansızlıklardan dolayı çalışıp evlerini geçindirmeye çalışıyorlar. Halbuki o çocuklar çalışmak yerine okusalar hem kendileri hem de ülkemiz için daha iyi olacak. Ülkemizde 18 yaş altı işçi çalıştırmak yasak fakat pek çok iş yeri bu ihtarı dikkate almıyor. İşte bu yüzden eğer daha caydırıcı cezalar konulursa belki iş yerleri çocuk işçi çalıştırmaktan vazgeçer.

İnsanların bir kısmının hayatı algılayış biçimi maddi çıkarlar doğrultusunda olduğu için yüklü bir miktar para cezası uygulanabilir ama bir süre sonra bunun da uzun vadede bir etkisinin olmayacağını düşünüyorum. Bu yüzden çocuk işçi çalıştıran iş yerlerinin sahipleri diğer bir hukuki yaptırım olan hapis cezası alırsa çok daha yerinde bir karar olacağı kanaatindeyim. Çocuklar çalıştırılmamalı, çocuklar okumalı. Ellerinde mendil değil kitap olmalı. Her sabah erkenden kalkıp işe değil okula gitmeliler. Omuzlarında taşıyamayacakları yükler yerine okul çantası olmalı. Gözlerinden keder değil umut dolu yarınlar okunmalı.

Ülkemizde bütün insanların eşit haklara sahip olduğu göz önünde bulundurulursa bazı çocuklar okula giderken bazılarının çalışma mecburiyetinin bulunması en büyük adaletsizliktir, yoksunluktur. Tüm çocukların eğitim hakkı vardır ve ellerinden alınamaz. Bazı aileler çocuklarını kendileri çalışmak istemedikleri için çalıştırıyorlar, onlar da çocuk işçi çalıştıran iş yerleri ile aynı derecede cezalandırılmalı bence.

 

Bazen ufacık şeylere bile canım sıkılıyor ya da sinirleniyorum sonra aklıma çocuk işçiler geliyor. Sabah erkenden yola koyulan ve gece geç saatlere kadar çalışmak zorunda olan çocuklar… Sonra kendime kızıyorum; bazen saçma bir nedenden dolayı üzüldüğüm, mutsuz olduğum için. Yaşadığımız hayatın kıymetini bilmediğimizi onlara baktıkça anlıyorum. Biz sıcacık yatağımızda yatarken 11-12 yaşlarındaki çocukların sabahtan akşama kadar  çalışıyor olması kanıma dokunuyor. İşin yasal boyutu bir yana vicdani boyutu daha da huzursuz ediyor beni.

Çocuklar para kaynağı olmamalı. Hiç kimse, çocuğun anne ve babası da dahil, bir çocuğun eğitim hakkını elinden alamaz. Tüm çocuklar eşittir ve hepsi en azından lise eğitimini tamamlamalıdır. Çocuğun yeri restorandaki kasa değil okuldaki sıradır ve eğer çocuk işçi çalıştıran yerler için daha büyük yaptırımlar uygulanmazsa, üzülerek belirtmeliyim ki, çocukları okul sırasında değil restoranlarda çalışırken, sokakta mendil, kalem satarken görmeye devam edeceğiz.

 

(Visited 502 times, 1 visits today)