Çocuk Haklarının Korunması

“Çocuk haklarının korunması, bir toplumun geleceğini şekillendirir.” diye bir laf vardır, çoğunuz bilirsiniz. Bu lafın doğruluk payını merak ediyorsanız hemen ezbere olan birkaç bilgiyi söyleyeyim: Evet, gerçekten de şekillendiriyor. Örneğin çocuk haklarının en ön planda tutulduğu ülkelere bakarsak aralarında İnsan Gelişim Endeksi (HDI) iyi düzey olan 0.750den düşük ülke bulmanız zor. Bu ülkeler arasında İskandinav ülkeleri, Almanya, Birleşik Krallık, Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkeler bulunuyor.

Bir de dönüp kendimize bakalım mesela, önümüzde nasıl bir manzara var? Ben size söyleyeyim, maalesef pek parlak bir görüntü yok. Bu ülkede hala çocuk tacizleri, çocuk evlilikleri gibi sorunlar ön planda. Neden? Halk durumdan haberdar değil, yargı sistemi ne kadar caydırıcı tartışılır, ne kadar işlediği ayrı problem, halk eğitimsiz! Bu problemlerin en başında 2 temel başlık var. Eğitim ve yargı.

Eğitim kalitesinin birnevi yaşam kalitesini belirlediği bu çağda eğitime, ki çocuk haklarından bir tanesidir, pek önem verilmiyor. İnsanlar eğitimsiz olunca istersek yargının üzerine tamamen odaklanalım, yine bir yere varamayız. Hem yargıyı düzenleyecek insanlar hem de yargılanacak insanlar eğitilmeli, ki hem yargılananların sayısı azalsın hem de eğitim bu problemlerin en azından bir nebze önüne geçebilsin. Tam çözüm olduğunu kesinlikle iddia etmiyorum fakat bu sıkıntıların atlatılması kesin bir şekilde ülkeye seviye atlatır bu konuda. Hele ki odaklanmamız gereken bir sürü başka derdin olduğu ortamda.

Çocuk haklarının korunmasına gelecek olursak, bu kuralların artık anayasada sağlam temeli olması lazım. Ülkede çocuk işçi sorunu hala devam ediyor. Denetimler artmalı. Yargı, çocuklara karşı yapılan suçlar karşısında daha da caydırıcı olmalı. Şu anki sistem belli yetmiyor, durum ortada. Yakın zamanda birçok çocuk cinayeti yaşandı, genelde çok bir sorun çıkmadan suçlular kurtulabiliyor. Ta ki medya devreye girene kadar. Medya devreye girdiğinde ortalık yıkılıyor, Her yer yangın yerine dönüyor, anca o zaman – şanslıysak- bir karara varılıyor. Bu tarz suçların gereğinin yapılması için illa medyanın devreye girmesi gerekmiyor. Ülkenin sınırlarını belli etmesi lazım. Yine caydırıcılık konusuna kalıyoruz bu durumda.

Bu problem bir kısır döngüye dönmeden artık bir hareket gerekiyor. Çocuk istismarı ve çocuk cinayetlerini kesecek, yapanları cezalandıracak, yapmaya kalkanı da caydıracak türden cezalar lazım. Yine de yarın ola hayrola, yarını beklemek ve sabretmek gerekiyor tüm bunların gerçekleşmesi için de. Her ne kadar geriden gelmiş olsak da bu konuda, elbet diğer ülkeleri yakalayacağımız günler yakındır.

(Visited 2 times, 1 visits today)