Yine her zamanki gibi sıkıcı bir gündü. Evden çıkmış her yaz mevsiminde olan yakıcı sıcakta dolaşıyordum. Canım çok sıkılıyordu keşke yeni bir şeyler olsa diye düşündüm ama ne ile karşılaşacağımı henüz bilmiyordum.
Yolda yürürken aklıma henüz kimsenin taşınmadığı eski bir ev geldi. En azından eğlenmek için arkadaşlarımla oraya girebilirdik. Gidip bazı arkadaşlarımı çağırdım. Çoğu yoktu tatildelermiş, zaten bu sıcakta kim tatile gitmez ki? Neyse, geri kalan arkadaşlarımla evin yolunu tuttuk. İçlerinden bazıları endişeliydi, açıkçası ben de endişeliydim çünkü içeride ne olduğunu hiçbirimiz bilmiyorduk. Eve vardığımızda arkadaşlarım bana “Bu fikir senindi, ilk sen git.” dediler ben de tüm cesaretimi toplayarak “İyi, peki giderim. Siz burada kalın bir şey olursa zaten bir şekilde çıkarım.” dedim. Korku dolu gözlerle bana baktılar.
Yavaşça eve doğru ilerlemeye başladım. İçimde küçük bir korku vardı. Evin gıcırdayan kapısını açtım ve evin içinde dolaşmaya başladım. Açıkçası ev o kadar da kötü değildi, hatta gayet güzel bir evdi, ışıkları çalışıyor ve evdeki bütün eşyalar olduğu gibi duruyordu, sadece tozlanmışlardı. Alt katı gezmeyi bitirdiğimde üst kata gittim. Orada yatak odaları vardı. Fakat bir oda dikkatimi çekti, bu çocuk odasıydı. Evet, daha 15 yaşındaydım ama odanın giriş kapısı öyle renkli ki. Beş yaşındaki küçük bir kızın odasına benziyordu. Kapıyı açtığımda gördüklerime inanamadım. Odaya girdiğimde resmen rüyadayım gibi hissettim, öyle güzeldi ki. Oyuncaklar etrafta dolaşıyordu ve tüm renkler en canlı halleriyle karşımdaydılar. O an ne oluyor hiç bilmiyordum, oturdum ve etrafta dolaşan küçük oyuncakları izledim. Oyuncaklardan biri yanıma geldi ve ince sesiyle kim olduğumu sordu. O an küçük bir şok geçirdim. Oyuncak geldi ve benimle konuştu! Ben şokumu atlatmaya çalışırken oyuncak yine sordu ama daha nazik bir şekilde “Merhaba ben Lego Lily’im. Peki sen kimsin?”. Sadece “Merhaba, ismim Leyla.” dedim. Lego bana “Tanıştığıma memnum oldum ve çocuk dünyasına hoş geldin!” dedi. Çocuk dünyası mı? Çok hoş bir isim keşke ben de çocuk olsam. Gitmem lazımdı bu yüzden Lego’ya “Hoşça kal!” deyip oradan ayrıldım ve dışarı çıktım.
Arkadaşlarım bana bakıyorlardı. Ne olduğunu sordular, ben de onlara her şeyi anlattım. Arkadaşlarım bana bakıp gülmeye başladılar ve evime kadar gülmeye devam ettiler. Bu durumdan rahatsız değildim çünkü bazı insanlar buna inanmayabilir. Olsun o legoları hiç unutmayacağım.