ÇİN’İN ELEKTRİKLİ OTOMOBİL ÜRETİM REKORU VE ETKİLERİ

Çin, ucuz elektroniklerin merkezi olarak bilinir. Günlük hayatımızda kullandığımız birçok cihaz, hatta otomobillerimizin parçaları bile Çin’de üretilmektedir. Ancak Çin, yalnızca parça üretimiyle yetinmeyip otomobil sektöründe de büyük bir atılım yapmış durumda. Uzun yıllar boyunca otomotiv piyasasında varlık göstermesine rağmen Japon ve Alman markalarının gölgesinde kalan Çin, elektrikli otomobil trendiyle bu durumu değiştirme fırsatı yakaladı.

Elektrikli araçlara olan ilginin artmasıyla Çin, eski fabrikalarını canlandırarak Chery, Geely ve BYD gibi markaları yalnızca kendi sınırlarında değil, Türkiye ve tüm dünyada yaygınlaştırdı. Çinli otomobiller, Alman markalarının belirlediği kalite standartlarına tam olarak ulaşamasa da en büyük avantajları fiyatlarının uygun olmasıdır. Bu sayede birçok kişi hem yeni bir araca sahip olma fırsatını yakalıyor hem de çevre dostu bir seçim yaptığını düşünüyor.

Ancak bu çevre dostu söylemi ne yazık ki büyük ölçüde çarpıtılmış bir kavram. Elektrikli araçların üretiminde kullanılan bataryalar çevreye ciddi zararlar vermektedir. Lityum ve kobalt gibi hammaddelerin çıkarılması doğaya büyük ölçüde zarar verirken, bu sürecin insan hakları ihlalleriyle dolu olduğu da bilinen bir gerçektir. Özellikle kobalt madenciliğinde çocuk işçilerin ve zorla çalıştırılan kişilerin varlığı ciddi bir etik problem oluşturmaktadır. Çin’in bu konudaki sicili göz önüne alındığında, elektrikli araç üretiminin arka planında pek de sürdürülebilir veya etik olmayan bir süreç olduğu ortaya çıkmaktadır.

Sonuç olarak, Çin’in otomotiv sektöründeki yükselişi inkar edilemez bir gerçek olsa da bu gelişmenin çevreye ve insan haklarına olan etkilerini göz ardı etmemek gerekir. Ucuzluk ve sürdürülebilirlik arasındaki dengenin sağlanması, otomotiv endüstrisinin geleceği açısından büyük önem taşımaktadır.

(Visited 9.223.372.036.854.775.808 times, 1 visits today)