Ben Su, üniversite son öğrencisiyim. 5 kişiden oluşan bir arkadaş grubum var. Bir gün okulda bizim sınıfımızla bir gezi yapılacağını duyurdular. Bu gezi yurt dışındaydı ve tamamen gezme ve eğlence için yapılacaktı. Bunu duyunca hemen kızlar toplandık plan yapmaya başladık. Haftaya gezi olacağı için hafta sonu alışveriş merkezinde toplanıp alışveriş yapmaya karar verdik. Okul gezi planında 1 günü plajda geçireceğimiz yazıyordu onun için öncelikle mayo almaya karar verip kendimize mayo seçip denedik, benim mayomu Damla seçti. Gerçekten de bana çok yakıştığı için almaya karar verdim. Ondan sonra normal kıyafetler satın alıp kahve içtik . Ardından herkes evlere dağıldı. Gezi günü geldi çattı ve herkes valizleriyle havaalanına gitmek için otobüsün önünde bekliyordu. Yolculuk için çok heyecanlıydık. Hep beraber otobüse ve havaalanına doğru yola çıktık. Herkes uçağa bindi, yolculuk 8 saat sürecekti. Yolun yarısını uyuyarak geçirdik. Vardıktan sonra otele gidip yerleştik. Sabah kahvaltı yapmadan otelden ayrılıp çok güzel deniz kenarında bir restoranda kahvaltımızı yapıp plaja gittik. Tüm okul denizde çok güzel eğlendik. Kendimize bir kano kiralayıp iyice denize açıldık. Koca okyanusta bir akıntıya kapılarak ilerledik ve en sonunda kaybolduk. Denizde 1 saat bekledikten sonra kocaman bir ada bulduk ve Damla’yla hemen adaya çıktık . Ada çok büyük olduğu için bizim olduğumuz taraf ıssız gözüküyordu. Güneş batmak üzereydi , birden baykuş sesleri gelmeye başlamıştı. Benim en çok korktuğum hayvan yılandı ve tropik bir bölgede olduğumuz için yılan sayısı çok fazlaydı. Karanlıkta beynim bana oyun oynuyordu sanki bir adım atsam karşıma yılan çıkacakmış gibi hissediyordum. Çok susamıştık , arkadaşlarımız acaba bizim yokluğumuzu fark etmiş midir diye kara kara düşünüp duruyorduk. En sonunda ikimizde korkudan ağlamaya başlamıştık. Sonra bir mucize oldu ve bir el usulca omzuma dokundu. Bir anda irkildim. Hızlıca arkama döndüm. Bir baktım ki sınıf arkadaşım Elif. Şok geçirmiştim ve hemen ona ” Buraya nasıl geldin?” dedim. O bana hemen termosta su verip öğleden sonra herkesin bizi aradığını anlattı. Meğer olduğumuz adanın arka tarafında mahsur kalmışız! Herkese haber verip hemen otele döndük ve herkes gelip bize iyi olup olmadığımızı sordu. Odaya çıkar çıkmaz duş alıp ağrıyan ve stresten yorgun düşmüş bedenimi yatağa fırlattım. Gündüz kaygıdan vücudumu o kadar kasmışım ki, yastığa başımı koyar koymaz uykuya daldım. Ertesi gün tarihi yerleri gezdik. Ondan sonraki gün doğa harikalarını gezip kendi ülkemize döndük. Bu gezi bana büyük bir ders vermişti. Bundan sonra asla bilmediğim yerlerde kanoya binmeyeceğim!
ÇILGIN TATİLİM
(Visited 77 times, 1 visits today)