Eğer istediğim gibi bir çiftlikte yaşama imkanım olsaydı sabah hafta içi her gün hemen hemen aynı saatte uyanır, kahvaltı için tavuklardan yumurta toplar, inekten süt sağar, arıdan bal toplar; bahçemde kendi yetiştirdiğim organik domates, salatalık, biber toplar temiz havada güzel manzarada kahvaltımı yaparım. Ardından bahçedeki meyve ağaçlarını ve çiçekleri sularım. Sonra basketbol antrenmanı yaparım. Pazar günleri ise arkadaşları davet edip basket maçı yaparız.
Akşamları bazı günler mangal yapar, bazen de kamp ateşi kurup müzik eşliğinde marshmellow kızartırım. Ağaçların altında film izlerim. Bazı günler de bateri çalarak eğlenirim.
Yazın incir, biber, elma, üzüm, kayısı, sucuk, pastırma, et kuruturum. Ayva, vişne, çilek reçeli yapardım. Biber, domates salçası yaparım. İneklerden topladığım sütle kendi dondurmamı yaparım ve sıcakta rahatlarım. Çiftliğimdeki su değirmeninde yetiştirdiğim buğdayları öğüterek un yapar sonrasında bu unla kendi ekmeğimi pişiririm.
Kışın kar yağdığında arkadaşlarımı hafta sonu davet edip kış bahçemde onlara ziyafet veririm. Yazın kuruttuğum incir, biber, üzüm, kayısı, sucuk , pastırma, kuru etlerden sofralar hazırlarım. Filmler izler, çeşitli oyunlar oynar, sohbet eder bolca kahkahalar atarız. Kışın en sevdiğim aktivitelerden biri de kitap okumaktır. Şöminen başında bir yandan kitap okur bir yandan da klasik müzik dinlerim. Bazen fotoğraf albümlerini düzenler çiflikte geçirdiğim zevkli, güzel anılarımı hatırlarım.
Çiftlikte yaşamanın en güzel tarafı doğa ile iç içe olmak, kendi yetiştirdiğin yiyecekleri yiyebilmek, kendine zaman ayırabilmek.