ÇİFTLİK HAYATI

Merhaba, adım Almina. Ben bir çiftçiyim. Size çiftliğimdeki hayvanlardan bahsedeceğim; mesela atlar, 25’ten fazla türü olan bu sadık yaradılışlı dostlarımız hiç yorulmadan bizi kilometrelerce uzağa taşıyabilirler. Atlar, tarih boyunca insana en çok yardımcı olmuş hayvanlardır. Ya da inekler… İnekler düşük ve yüksek frekanstaki sesleri insanlardan daha iyi duyar. Sesi algılayabildiği frekans aralığı insanlardan geniştir. Ya da tavşanlar… Evet, bir Bugs Bunny efsanesi olarak bildiğimiz, “Tavşanlar havuç yiyerek büyürler.” efsanesi aslında gerçek değil. Tavşanlar aslında kök sebzeleri yemeyi pek sevmezler. Günlük yaşantılarında yoncalar, yabani otlar gibi şeyleri tüketerek karınlarını doyurmayı tercih ederler. Benim için çiftçi olmak o kadar kolay değil neredeyse 7/24 çalışıyorum. İşin komik tarafı ise, bu iş beni mutlu ediyor çünkü hayvanlar ile ilgilenmeyi çok seviyorum. Zor olsa da üstesinden gelebilirim. Eğer siz de benim gibi bir çiftçiyseniz beni anlamanız daha kolay, çiftçi değilseniz şöyle diyebilirsiniz; “Ne, nasıl hayvanların kötü kokulu dışkılarıyla ilgileniyorsun, bunu kim ister ki?” Size saygım sonsuz çünkü insanlar farklı olabilirler ve farklı şeyleri sevebilirler işte insanları güzel kılan bu ben de dışkılarını koklamaya bayılıyor değilim. Bu yüzden maske takıyorum ama sizi anlıyorum ve hayali çiftçi olmak isteyenler varsa kendilerinden vazgeçmesinler, hayallerinin peşinden gitsinler, ben onlara inanıyorum, başarabilirler.