Çiftlik Hayatı

Küçük bir köyde, kocaman bir çiftlik vardı. Köyde herkesin sevdiği bir veteriner vardı. Onun adı Plüto Marsun’du. Bütün hayvanları iyileştirebiliyordu. Birgün çiftlikte yaramaz bir At çalılıklarda gezinirken, elma gördü. Elma’ya doğru hızlıca koşmaya başladı ve ayağına büyük bir kıymık battı. Sonra da topallaya topallaya çiftliğe döndü. Çiftliğin sahipleri tüm hayvanları ile çok iyi ilgilenirdi. İçlerinden biri topallayan atı  görüp, ayağına baktı ve kıymık olduğunu gördü. Hemen veterineri aradı. Veteriner Plüto Bey geldi ve kıymığı çıkardı. Daha sonra doğum yapmakta olan domuzların yanına doğru gitti. Domuza yardımcı oldu ve tam 4 tane bebek domuz dünyaya geldi. Sonra çiftlikte ki diğer hayvanları gezmeye karar verdi. Bir baktı ki; keçinin boynuzu çite sıkışmıştı. İnatçı keçiyi çitten çekmeye çalıştı. Keçi her şeyi denemişti, ama bir türlü çitten kurtulamadı. Veteriner testere bulup geldi ve çiti kesip keçiyi kurtardı. Kurtulan keçi teşekkür etmek için veterinere tosladı. Veteriner oradan uzaklaştı ve çiftlikte yürümeye devam etti.  Bu sırada 4 ayağı havada “meeeleyen” koyun gördü ve şaşırdı. Yanına koştu, karnının şişmiş olduğunu fark etti. Çiftlikten birini gördü ve sorular sordu. Sonra anladı ki koyun çok yemiş ve karnı şişmişti. Ona ilaç verdi ve çiftlikte gezinmeye devam etti. Gezinirken çiftlikte çalışan biri yanına geldi ve konuşmaya başladılar. Çiftliğin 3 ineği süt vermiyordu. Ne zaman çalışan ona yaklaşsa, inekler arkalarını dönüp başka yere gidiyorlardı. Çünkü bakıcılarına kızmışlardı. Veteriner bakıcıya süt vermeleri ve kızmamaları için daha sık yemek vermesini söyledi. Sonra göle doğru yürüdü. Kaz ve ördeklere baktı. Kaplumbağa bir ördeğin ayağını ısırmış ve öylece orada kalmıştı. Ördek şaşkın bir şekilde bağırmadan duruyordu. Bütün sesleri diğer hayvanlar çıkarıyordu. Veteriner kaplumbağanın dikkatini başka yöne çekerek onu kandırdı ve ördekten ayırdı. Sonra ördeğin ayağını sardı.  Oradan kümes hayvanlarına doğru ilerledi. Kümeste her şey iyi gözüküyordu. Köpekleri, kedileri, tavşanları ve papağanı kontrol etti. Akşam olmak üzereydi. Çiftlik sahiplerinin yanına gidip, güle güle dedi. Arabasına binip evine doğru yola çıktı.