Saat beş buçuk gibi erken bir saatti, daha güneş doğmamıştı ve daha yapacağım çok şey vardı. Zifiri karanlıktan dolayı ışıkları açtım. Yeni uyanmıştım ve güneş doğmadan çiftlikte halletmem gereken birkaç iş vardı. Hızlıca dişimi fırçaladım, yüzüme buz gibi suyu çarpıp üstümdeki yorgunluğu atmak istedim. Nasıl olsa yapacak çok iş vardı ve enerjik olmadan bunları yapamazdım. Evden çıkıp tavuk kümeslerinin bulunduğu yere gittim ve yumurtaları topladım. O taze yumurtaları topladıktan sonra eve gidip topladığım yumurtaları dolaba koydum. Saat daha altı buçuğa geliyordu ve haliyle ailem hala uyuyordu. Güneş saat altı elli de doğuyordu, bende güneşin doğuşunu izlemek istediğimden dolayı o saate kadar kalan bir işimi halletmem lazım idi. O iş ise inekleri sağmak olacaktı. Ahıra gittim, kocaman bir atımız vardı. Atımızı görünce onu sevdim, biraz sevdikten sonra inekleri sağıp sağdığım sütü eve getirdim ve yerine koydum. Ben eve geldiğimde saat neredeyse altı elli idi ve güneş doğmaya yakındı. Bu yüzden evimizin hemen önündeki hamağa yatıp güneşin ihtişamlı doğuşunu hamakta yatarak izledim. O sırada horozlar ötmeye başlamıştı ve ailem uyanıyordu. Günün doğuşunu hamaktan izleyip biraz orada dinlendikten eve geri girdim. Girdiğimde ailemi içeride kahvaltıyı hazırlamaya başlarken gördüm. Erken saatten beri ayakta olduğumdan beri çok acıkmıştım ve ailemin yeni topladığım yumurtalardan, yeni sağdığım ineklerden gelen süt ile, bahçemizden gelen domates ve çiftlikteki keçilerin sütünden yaptığımız peynirlerle kahvaltıyı hazırladığını görünce daha da mutlu oldum çünkü bu saydığım yiyeceklerin hepsine bayılıyordum ve aynı zamanda hepsi sağlıklıydı. Ama en önemli kısmı ise içinde benim çabamın da olmasıydı. Ailemi kahvaltıyı hazırlarken görünce tabii yardıma gittim. Ailemle birlikte kahvaltıyı hazırlayıp güzelce yedik. Kahvaltımızı yaptıktan sonra ben odama ödevlerimi yapmaya gittim, annem evdeki işlerini yapmaya, babam ise işe gitti. Ödevlerimi bitirdikten sonra saat öğlen olmuştu bile. Biraz ara verip temiz hava almak içi dışarı çıktım. Dışarıda güneşli ama biraz rüzgârlı bir ilkbahar havası vardı, çok da sevdiğim bir hava vardı yani. Dışarı çıktığımda ne göreyim, köpeğimiz yavru tavşanlardan birini kovalıyordu. Hemen köpeğimizi durdurup yavru tavşanı kucağıma köpeğimizin ona zarar verme ihtimaline karşı aldım ve tavşanı annesini yanına götürdüm. Tavşanı annesinin yanına götürdükten sonra köpeğimi bulup çok güzel bir akşam güneşinde onunla çayırda biraz top oynadık. Köpeğimle çayırda top oynarken annemin geldiğini görüp köpeğimi ve topu alıp annemim yanına gittik. Yemeğin hazır olduğunu söyledi annem ve eve gelip yememi istedim. Bu yüzden eve gidip yemeğimizi yedik. Yemeği yedikten sonra biraz şekerleme yapmak için odama gittim. Uyandığımda güneş batıyordu ve babam işten eve gelmişti bile. Babama hoş geldin deyip onunla birlikte biraz oturdum annem akşam yemeğini hazırladığı sırada. Yemek hazır olduğunda birlikte yedik ve sonrasında hepimiz yorgun olduğumuz içi yattık.
Çiftlik Hayatı
(Visited 24 times, 1 visits today)