Çift Dünya

Çiçek, böcek sadece senin dünyana ait değildir. Bahçenin kendisi kokusuyla ve rüzgarıyla bizim Anadolumuzda saklıdır. Senin gözünde çiçekler önemliyken bizim dünyamızda bütünlük ön planda yer alır. Sen bizi kendi dünyana katmaya çalışsan da bizim dağa ve engebeye alışmış ayaklarımız orada rahat etmez.

Sen memleketin her köşesinde ve tarihin izlerinde mozayik arayıp gezerken bizi heyecanlandırmaya geçmişimizi yansıtan duvardaki sülüs yazı ya da bir parça yeşil çini yeter. Bizim kalbimizi kımıldatan şey zeybeğin Anadolu’da yankılanarak diz vurmasıyken senin içini titreten balerinlerin sahnedeki performansı olur. Batı’nın fırtına gibi orkestra sesleri sana işler. Bizlere dokunan ise Anadolu’nun yüreğinde ıstırap çekenlerin acıklı nefesleridir. Bu nefesler bizim mücadelelerimizi yansıtır. Bizim için hazin musikinin önüne geçer. Sen içselleştirerek incelersin yabancı dünyadaki kadın heykelini. Heykeldeki detaylar ve ustalık seni içine çeker. Biz ise ruhumuzun en büyük zevkini bir köylünün kıvrılamayan belinde buluruz.

Karşımızda yazılmamış bir destan gibi Anadolumuz dururken gözümüz başka sanat görmez, başka bir sanat bizi etkilemeye yetmez. Kendi topraklarımızdaki hikayeler ve memleketimizin her yerinde saklı olan kültürümüz bizi o kadar kamaştırır ki böylesine bir sanatın yanında kalan her şey sönük kalır. Biz bu yolda türküler tutturarak yürüyor olacağız. Size ise uğurlar olsun.

(Visited 20 times, 5 visits today)