Cehaleti Yönetmek

Hizmet sektörü her zaman en önemli sektörlerden biri olmuştur. Gerek eğitim gerek hukuk alanını kapsayan hizmet sektörü halka sadece ihtiyaç seviyesinde hizmet etmekle kalmayıp aynı zamanda da halkı yücelten bir sektör olmuştur. Bunun yanında sağlık sektörü de en önemli sektörler arasındadır.

Fakat maalesef ülkemizde eğitime ve eğitim sektöründe çalışanlara verilen değer gitgide azalmaktadır. Oysaki zamanında Atatürk’ün de belirttiği üzere eğitim her zaman, her koşulda ilk önceliği olmalıydı bağımsızlık isteyen bir toplumun.

Eğitim ve öğretimi arka planda kalan bir toplumda yetişen bireyler eğer kendilerini geliştirmeyi başaramazsa cahil bireyler olurlar. Cahil insanları kandırmak kolaydır çünkü doğruyu bilmeden yanlışı veya yalanı ayırt edemezler. Bu nedenle cahil insanların oluşturduğu bir toplumu yönetmek her zaman daha kolaydır yani kandırmak…

Bu toplumdaki insanlar hiçbir zaman bilginin ve doğrunun peşine düşmek gibi bir amaç taşımayacağı için bilgiye sahip olanları kendilerinden üstün göreceklerdir. Çünkü bilgi onlar için ulaşılmazın ta kendisidir dolayısıyla bilgiye sahip olanlar da…  Şimdi soruyorum sizlere eğer siz en üst mertebede olmak isteseydiniz sizi üstün gören bir kitle varken bu durumdan yararlanmaz mıydınız? O zaman kendi çıkarlarını halkın çıkarlarının üstünde gören herkes adına şu cevabı öngörüyorum: kendini yüceltmek için bundan daha iyi ne olabilir ki? Cevabı bu yönde olan insanlar durumdan istifaden avantajlarını kaybetmek istemeyeceklerdir ve halkın cahil kalması için elinden geleni yapacaktır.

Roma Senatosu - World Arkeoloji  Antik Roma’da senatörler halkın yararına olacak hizmetleri yapacak kişileri halkın gözünde çok yücelip güç zehirlenmesi yaşamasın diye engellerlerdi ve uzun vadede ülkenin yararına olacağını düşünürlerdi. Politik düşünmek gerekirse ben burada iki farklı yorum yapabilirim. İlk olarak eğer senatörler az önce bahsettiğim en üst mertebede kalmak isteyen insanlarsa halkın hizmet sektöründe çalışan insanları gözünde yükseltmesi onlar için bir dezavantaj olacaktır. Çünkü bir süre sonra halk o kişileri senatodan üstün görmeye başlayabilir ve bu da senatonun güç ve otorite kaybetmesi anlamına gelebilir. Fakat ikinci yorumum ise ilk yorumumla tezat olacaktır. Eğer senatörler halkın çıkarlarını kendi çıkarlarının üstünde tutan insanlarsa halkın kendini küçük görmesini ve aradan bazı kişilerin kendini yücelterek güç aradan bazı kişilerin kendini yücelterek güç zehirlenmesi yaşamasını istemez. Bu nedenle kendini yüceltebilecek insanların da aslında halktan insanlar olduğunu gösterir ve bu kişileri bir noktadan sonra bastırır.

Yani demem o ki iş aslında yine her zamanki gibi insanlarda bitiyor. Fakat önemli olan insanların niteliği ve bu niteliklerin belirlenmesindeki en önemli unsur da tabii ki eğitimdir. Bu anlamda bakacak olursak şu anda ülkemizde görmeleri gereken değeri göremeyen öğretmenlerimiz ve eğitimcilerimiz ülkenin geleceğindeki en önemli rolleri üstlenmektedirler.  Bu yazımı Atatürk’ün şu sözüyle bitirmek isterim: “Öğretmenler! Yeni nesli, cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcileri, sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin maharetiniz ve fedakârlığınız derecesiyle orantılı bulunacaktır.

 

(Visited 88 times, 1 visits today)