Aylardan eylüldü. En sevdiğim kafeye gitmek için hazırlanmıştım. Bu kafeyi çok seviyordum çünkü diğer kafeler gibi değildi. Her yerde kitaplar vardı ve istediğin içeceği sipariş verip istediğin kitabı kafenin dört bir tarafında bulunan kitaplıktan alarak saatlerce oturabiliyordun. Ben de pazar günümü dolu geçirmek için buraya gidecektim. Evin kapısını kilitleyip bisikletimi alıp apartmandan çıkmıştım ki havanın serin olduğunu fark ettim ve eve geri dönüp üzerime bir ceket aldım. Yaklaşık on dakika sonra kafeye varmıştım. Ceketimi sandalyenin üzerine asıp kitaplıktan kitap seçmeye gittim. Bu süre biraz uzun sürdü çünkü neredeyse bütün kitapları okumuştum. Sonrasında ilgimi çeken bir kitap buldum ve kahve siparişimi verip masama geçtim. Bütün günümü orda geçirmiştim.
Aradan birkaç gün geçtikten sonra aynı ceket ile markete gitmiştim ve alışveriş sepeti almak için bozuk paraya ihtiyacım vardı. Tam o sırada para bulmak için elimi cebime doğru götürdüm ki cebimde “Hemen beni ara!” yazan bir kağıt parçası buldum. Buruşan kağıtta son rakamı silinmiş bir numara yazıyordu. Açıkçası bu durum beni endişelendirmişti. “Bu kağıt cebime nerden gelmişti?”, “Kim yazmıştı bu notu ve bu not ne zamandır benim cebimde duruyor?” gibi birçok soru aklımda canlanmıştı. Hemen elime telefonu alıp kağıtta silik bir şekilde yazılı olan numarayı son rakamı hariç tuşladım ve teker teker bütün rakamları denedim. Denediğim hiçbir numara cevap vermedi. Bu olay beni daha da endişelendirmişti. Neler olup bittiğini anlamaya çalışıyordum. Hemen arkadaşımın yanına giderek bu olayı ona da anlattım ve arkadaşım aslında benim 3 olarak tuşladığım rakamın 8 olduğunu ve kağıttaki rakamların silik bir şekilde okunduğu için 8 rakamını 3 olarak görmüş olabileceğimi söyledi.
Bu sefer son rakamı hariç numarayı arkadaşımla birlikte tuşlayarak ve son rakamı da önceden yaptığım gibi deneyerek bütün numaraları aradık. Dördüncü arayışımızda doğru insana ulaşmıştık. Nedenini sorduğumuzda “Ben bu notu iki gün önce kafedeyken siz kitap seçerken ceketinizin cebine koymuştum. O zaman için konu acildi ancak şu an için acil değil.” dedi ve telefonu suratımıza kapattı. Arkadaşımla birbirimize bakakaldık. Arkadaşım bu konuyu daha fazla üstelememi söylemişti ama ben konuyu böylece kapatıp gitmek istemiyordum. Onun evinden ayrıldım ve kendi evime geldiğimde numarayı bir daha tuşladım. Bu sefer telefonu açan kimse olmamıştı.
Sonraki gün tekrardan kafeye gittim ve bana notu bırakmış olabileceğini düşündüğüm kişiyi gördüm. Böyle düşünmenin sebebi sürekli bana bakıyor olmasıydı. Sonra yanına gittim ve “O sen miydin?” diye sordum. Sadece başını salladı. Bir anda kapıyı açtı ve dışarı çıktı. Sonra geri içeri girdi ve sanki hiçbir şey olmamış gibi “Merhaba, nasılsınız?” dedi. Ne oluyordu? Anlam verememiştim. Ama ben de ona uyum sağladım ve sohbet etmeye başladık. O gün öyle bitti ve neden öyle bir not bıraktığını hala bilmiyorum.