Bir gün annemin marketten istediği şeyleri almaya gidiyordum. Tam markete giriyordum ki cebimden bir kağıt parçası düştü. Ayağımın ucunda ki kağıt parçasını açtım ve merakla okumaya başladım. Kağıt parçasında bir adres ve altında “Bu adrese gel” yazıyordu.
Kafamda karmakarışık sorular vardı. Acaba adresin olduğu yere gitse miydim yoksa gitmese miydim? Eğer gidersem ailem beni çok merak ederdi. Ama adresin olduğu yerde beni ne bekliyordu ve cebime o notu kim koymuştu çok merak ediyordum. Ya bu notu yazan kötü biriyse? Çok korkardım…Ya iyi bir insan ve tanıdığım biriyse? Şöyle bir planım vardı. Bu notu teyzeme ve amcama söyleyecektim. Hem merakımı gidermiş olacaktım hem de bunu güvenilir bir yol tercih ederek yapacaktım.
İlk önce teyzeme sonra da teyzemle beraber amcamın yanına gittik. Notta yazılı olan adrese vardığımızda bir de ne göreyim? Bütün ailem ve arkadaşlarım bana sürpriz doğum günü partisi düzenlemişler. Cebime notu koyan da annemmiş.
Marketten alacağım şeylerin listesi ile bu notu da vermiş. Bana çok güvendiği için bu notu aile büyüklerine söyleyeceğimi aynı zamanda beni çok iyi tanıdığı için notu okuduğumda merak ederek bu adrese geleceğimi biliyormuş. Tabii ki şimdi hatırladım; bugün benim doğum günümdü 🙂 Hayatımın en heyecanlı ve en güzel doğum gününü yaşamıştım.