Bir ekim sabahına uyanmıştım. Yine her zamanki gibi hazırlanıp işe gitmem gerekiyordu. Bu döngüden sıkılmıştım.6 gün çalışıyordum ve sadece bir gün iznim vardı. Ekim aylarında olsak bile hava sıcaktı. Benim izin günlerim genelde cumartesi olurdu. Bir gün işten dönmüş yatağımda uzanıyordum. Bir anda aklıma ana okulundaki en yakın arkadaşım Kuzey gelmişti. Onu çok özlemiştim. Eskiden minik minik atışsak bile onu özlemiştim. Esmer bir çocuktu. Cumartesi sabahı dışarı çıkmaya karar verdim. Dışarısı bana bir güzel gelmişti, bunaltıcı iş zamanlarından sonra. Yürürken biri bana çarptı. Yüzünü çok görememiştim. İkimizde özür dileyerek yollarımıza devam ettik. Tam evimin kapısına geldiğimde cebimde bir kağıt olduğunu fark ettim. Elimi cebime attım ve bir kağıt parçası buldum. Üstünde bir adres vardı adrese baktığımda altında Kuzey’in ismi vardı. Adres evimin olduğu yere yakındı. Telefon numarası da vardı ve o onun telefon numarasıydı. Hemen onu aradım hasret giderdik telefondan olsa bile. Adresi sordum. Bana adresi bilerek koyduğunu öğrendim. Çarpışınca o beni tanımış ama ben onu tanımamışım. Çok güzel bir gündü.
Cebimdeki Adres
(Visited 58 times, 1 visits today)