Fun Friday yaşasın! diye uyandım o sabah. Çok heyecanlıydım. Uyanır uyanmaz sırtıma çantamı takıp yola koyuldum. Sonunda sınıfa vardım. Herkes kendine özel kıyafetlerini giymişti. Arkadaşımın getirdiği şeyi görünce ağzım açık kaldı. Arkadaşım okula bir tavşan getirmişti. Çok şirin bir tavşandı, hepimiz onu çok sevmiştik. Bakması hiç de zor değildi. Biraz marul, bir de yarim saatte bir su vermesi gerekiyormuş. Herneyse, biz fun friday sayesinde danslar ettik, aktiviteler yapıp, film izledik. Çok ama çok eğlendik. Okuldan eve gidince o kadar yorgundum ki, hiçbirşey yapmamaya kararlıydım. Birara yerimden kalktım ve çantamı boşaltmaya karar niyetlendim. İşte o anda gördüklerimin karşısında dona kaldım. Arkadaşımın tavşanı benim çantama girmişti. Şok oldum. Biranda yarım saatte bir su verilmesi gerektiğini hatırlayıp , bir kabın içinde su verdim. Arkadaşımın evini bilmediğim için de gidemedim. Daha da kötüsü bizim bir de köpeğimiz olduğundan, köpegi ve tavşanı farklı odalara koydum. Yorulduğum için yarim kalan uykuma geri döndüm. Uyandığımda bir saat geçtiğini farkettim. Tavşanın suyunu unutmuştum, ona baktığımda yerde yatıp ağladığını gördüm. Hemen su verdim, devamlı su verdiğim için hemen toparladi kendini ve sabaha çok hareketlendi. O sabah ara tatilimiz başlamıştı ve biz de tatile gidiyorduk. Köpeğimizi ve tavşanı da alıp yola koyulduk. Bu arada, ikisi çok yakın arkadaş olmuşlardı. Böylece, her yarım saatte bir su vererek bu ara tatili tavşanla beraber geçirdik. Pazartesi olup okula gittiğimde, arkadaşımın yanına koştum. Tavşanının bende olduğunu duyunca çok sevindi. Tavşanına sıkı sıkı sarıldı. Doğrusu, geri verdiğim için çok mutlu oldum. Çünkü tavşan bakmak çok zor bir işmiş. Her yarim saatte bir su vermek ve marullarını sabah akşam köpeğimle beraber vermek bana çok zor geldi. Herneyse, artik bu koca kabus bitmişti ve ben eski hayatıma geri dönebilecektim.
Çantamdaki Tavşan
(Visited 16 times, 1 visits today)