Canımızı Sıkan Olaylar

Öyle şeyler vardır ki, hep onların yüzünden sorun yaşarız ve bunların gerçekleşmemiş olmasını ya da daha önce hiç düşünmememiz gerektiğini kendimize söyleriz. Günlük yaşantımızdaki türlü türlü zorluklardan tutun, kafa karıştırıcı düşüncelere kadar… Ben de burada size baya yakın gelecek ve sıradan olan, asla ilginç olmaz gibi bir ifadeyi kastetmediğim, olaylardan ve çözüm yollarından bahsedeceğim. Umarım siz de benimle aynı görüşe sahip olursunuz, sizi ikna edebileceğimi düşünüyorum. Gerçekleşmez belki ama dilemeye değer.

Ah, o insanı gıcık eden trafik lambaları yok mu! Uzaktan baktığında hala yeşildeyken, kırmızı ışığa yakalanmadan geçerim dediğimiz; ama önüne kadar geldiğimizde sanki içimizden söylediğimiz cümleleri duymuş gibi aksine kırmızı yanan o trafik lambaları. Bunun için mutlaka bir çözüm yolu olmalı. Arabalara kanat takıp da mı uçursak, yoksa yolları temelli olarak yerinden mi kazısak? Trafik lambalarının tabii ki kendilerine özel bir programı var ama yeni bir tane üretilemez mi? Belli bir hız limitini geçmeden yolculuk yapan araç sürücülerine çok fazla yardımı dokunacağını düşündüğüm bir yöntem var. Bundan sonra aynı cadde üzerindeki, ya da başka bir alternatif yoldaki, trafik lambaları bundan sonra eş zamanlı olarak, belli bir sabit süre farkıyla, yanıp sönecek. İki trafik lambasının arasındaki mesafeye göre hız sınırı konulabilir ve böylece orada oluşacak uzun bir trafik kuyruğu yok edilebilir. Bu yöntemin belediyeye sunulup hayata geçirilmesini beklemek yanlış mı olur? Gerçekleşmez belki ama dilemeye değer.

Eminim ki siz de daha çocukken babanızdan o takıntınız olduğu oyuncağınızı almasını istemişsinizdir. ”Baba baba, bu oyuncağı bana alır mısın ? Çok sevdim bunu, lütfen al lütfen!” diye babanıza sorduktan sonra aldığınız o cevap: ”Bakarız.” Küçük olduğumuz zaman biz bu cevabı olumlu olarak algılarız ama aradan yıllar geçtikçe o boş beklentilerimizin umutsuzluklara veya hayal kırıklıklarına dönüştüğünü açıkça görürüz. Çocukken o en çok almak istediğimiz o oyuncak araba, oyuncak kamyon, oyuncak ev ve bebeklerin hala elimizde olmaması; sadece çocukluğumuzda da değil, büyüyüp genç olduğumuzda da alamadığımız o şeylerin verdiği öfke yüzünden kaçan isteklerimiz ve eğlencemiz… Benim babamdan o kelimeyi hafızasından silmesini istemem baya zor olur açıkçası. Gerçekleşmez belki ama dilemeye değer.

İkinci ve üçüncü paragraflardaki gibi tonlarca örneği, bu enteresan gezegende bulmak oldukça kolay. Biz insanlar her şeyin mükemmelini isteriz; tıpkı kusursuz çizilmiş daire, hayır demeyen baba, kızmayan anne, ve hatasız yapılan tercihler gibi. Maalesef hiçbir şey hiçbir zaman mükemmel olamamıştır. Evrenin düzeni hariç, çünkü bir gün bir kara delik önüne gelen her şeyi süpürdüğü vakit ortalıkta hiçbir şey kalmayacak bundan böyle değerlendirilebilecek herhangi bir şey kalmayacak. Tüm bunlara karşın bu sabırsız insanın hayallerinin gerçekleşmesini istemesi çok mu olur? Böyle bir şey mümkün olamaz mı? Gerçekleşmez belki ama dilemeye değer.

(Visited 32 times, 1 visits today)