Birinci Dünya Savaşında tarihin en kanlı muharebelerinin cereyan ettiği, milli benliğin ve Kurtuluş Savaşının temellerinin atıldığı Çanakkale Savaşı sıradan bir savunma savaşı değildir aksine kahraman Türk askerinin hayatını hiçe sayarak kanını fedakarca akıtması ve adını tarihe altın harfler ile yazdıran komutanların üstün idaresi ve askeri dehası sayesinde dünyanın en modern silah ve teçhizatı ile donatılmış yenilmez denilen düşman ordusuna karşı alınan bu zafer düşman ordusuna tarihinin en büyük yenilgilerinden birini almasına sebep olmuştur. İngiliz ordusu Çanakkaleden büyük bir zayiat ile geri çekilmekle kalmamış bütün dünyaya zaman zaman korku salan zaman zaman ise hayranlık uyandıran imajına da büyük bir darbe almıştır. Doğu’nun hasta adamının Batı’nın emperyalist devine karşı aldığı bu destansı zafer dünya kamuoyunda çok ses getirmiştir.
Yirmisi devasa savaş gemilerinden oluşan 100 parçalık Yenilmez Armada 18 Şubat 1807 İngiliz Donanmasının Çanakkale Boğaz’ını geçişinden tam 108 yıl sonra 18 Şubat 1915’te ilk saldırıyı ve dolayısıyla Çanakkale Savaşını başlatır. İngilizler savaş daha başlamadan bile zafer kalacaklarına o kadar emindirler ki İstanbul’a girince Osmanlı ekonomik düzeni yerine kuracakları İngiliz düzenini ve hatta yürürlüğe girecek yeni paraları bile hazırlamışlardır. Ama bu planları asla yürürlüğe giremez çünkü İngilizler geldikleri gibi değil tarihin gördüğü ender perişanlıklardan biriyle zafer hayallerini ve İngilizler kaybetmez algısını Çanakkale’nın sularına gömerek, ellerini kollarını sallayarak gireceklerini düşündükleri Çanakkale’den Türk askerinin kahramanca direnişi ve komutanların üstün başarısı sayesinde sürülürler.
Bu direniş destanına tanık olan Gelibolu da Türk askeri yalnızca düşmanın süngüsü ve mermisi ile değil zorlu savaş şartları ile de mücadele etmiştir . Cephede kol gezen salgın hastalıklar ve yiyecek sıkıntısı savaşın kendisi gibi büyük kayıplara ve zarara neden olmuştur . Tüm bu zorlu koşullara karşı yazılan bu destan için birçok şiir ve türkü yazılmıştır, bu eserlere zafer kazanmanın verdiği çoşku, gurur ve sevincin yanı sıra savaşta vefat eden şehitlerin acısı ve kederi ile bir matem hakimdir. Bu duygular Necmettin Halil Onan’nın yazdığı Dur Yolcu şiirinde de görülebilir .
Bazı savaşlar yalnızca insanların ölmü ile sonuçlanmaz bazen savaşlarda bir millet bir dil bir gelenek ölür eğer haklı vatan savunmamızda başarılı olamasaydık belki de kendi vatan toprağımızda bir yabancıdan farksız olacaktık; kendi dilimizi konuşamayacak, kültürümüzü yaşatamayacaktık. Bundan sebep bu şiirleri okuduğumda bu türküleri duyduğumda Çanakkale’yi geçilmez kılan kahramanları minnet duyuyorum.
“Dünyanın hiçbir ordusunda yüreği seninkinden daha temiz, daha sağlam askere rast gelinmemiştir. Her zaferin mayası sendedir. Kanınla, canınla mayaladığın bu topraklar, bu aziz vatan sana minnet borçludur. Ruhun şad olsun Ey Mehmetçik”
Mustafa Kemal Atatürk