Ben daha çocuk iken babam bana bir kitap almış. Okuma yazmayı daha öğrenmemiştim ve annem veya babam da bana okumak istemiyorlardı. Ne zaman okumalarını istesem bana ” okuma, yazmayı öğrenince kendin oku” diyorlardı. Ben de bir an önce kitabı okumak için okumayı öğrenmek istiyordum. Ve sonunda 1. sınıfa başlayıp okumayı öğrenmiştim. Babam bana bu kitabı verdikten sonra bir kaza geçirmişti. O kaza da babamı kaybetmiştik. Okumayı tam anlamıyla çözdüğüm zaman hemen kitabı okumaya başladım. Kitap çok ilginçti, bazı sayfaları boştu. Aklıma bir fikir gelmişti kendi kendime “Acaba babam bu sayfaları benim doldurmamı mı istiyordu?” dedim. Ve boş sayfaları doldurmaya başladım. Kitap sanki benim için yazılmış gibiydi. Benim hayatımda ne olduysa o kitapta da aynıları olmuyordu. Kitapta bir çocuk vardı. Babası ona bir hediye veriyordu ve uçak kazası sonucu hayatını kaybediyordu. Kitabı çok sevmiştim. Nereye gitsem yanımda götürüp okuyordum, eksik sayfaları ben tamamlıyordum. Kitabın son sayfalarına yaklaşmıştım. Kitap bitecek diye çok üzülüyordum. Son sayfalara yaklaşınca 116. sayfada bir telefon numarası yazıyordu ve hemen altında da sıkıntılarına çare bulabilirim yazısı dikkatimi çekmişti. Hemen annemin telefonunu alıp numarayı aradım açan yaşlı bir teyzeydi “Merhaba çocuğum sana nasıl yardımcı olmamı istersin” dedi. Çok şaşırmıştım. Kadına ne tür konularda yardımcı olabileceğini sordum. Cevap olarak ölüleri diriltebildiğini ve insanlara şifa verebildiğini söyledi. Çok şaşırmıştım saçmalık diye düşünmüştüm. Ve kadın bir anda bunları yapabiliyorum bunlar saçmalık değil demişti. Yine şaşırmıştım çünkü ona bunlar saçmalık dememiştim içimden geçirmiştim. Sonra kadına inandım ve babamı geri getirip getiremeyeceğini sordum. Cevap olarak getirebileceğini ama karşılığında bir şey isteyeceğini söyledi. Hemen kabul ettim. Ve olan biteni anneme söyledim. 2 gün sonra babam eve gelmişti annem çok şaşırmıştı. İlk olarak çok şaşırmıştı. Hep birlikte sarılıp özlem giderdik. Ben aklımdan acaba kadın benden karşılık istemeyi unuttu mu dedim. Yıllar yılları kovaladı babam çok sağlıklıydı. Ben 25 taşına basmıştım. Evlenmiştim ve 1 tane çocuğum olmuştu. Her şey çok güzel giderken başıma giren bir ağrı her şeyi batırmıştı. Ağrı o kadar kuvvetliydi ki kendimden geçip bayılmışım. Gözlerimi hastanede açtım ve karşımda ailemden kimse yoktu gördüğüm tek kişi yaşlı bir teyzeydi. Bana bakıp “beni hatırladın mı çocuğum” dedi. Sesi çok tanıdık gelmişti biraz düşündüm ve küçükken aradığım teyze olduğunu hatırladım. Kadın bana bakıp “ben sana iyilik yaptım şimdi sıra sende” dedi. Donup kaldım, benden ne istediğini sordum. Bana “ben güçlü bir varlığım ve çocuk yapmam yasak ve en büyük isteklerimden biri çocuğumun olması” dedi. Ve benim içime kara şimşekler çaktı. Biricik kızımı istediğini tahmin edebiliyordum. Ona olmaz diyerek bağırdım. Karşılık olarak ya o yada senin canın dedi. Ne yapacağımı bilemiyordum. Biraz düşündüm ve kararımı vermiştim. Eğer kızımı alırsa kızımın yine de yaşama şansı olacaktı ama benim direkt canım olduğu için kızımı istemeyerek kadına verdim. Aradan yıllar geçti. Artık yaşlanmıştım. 43. yaş doğum günümde kapı çalmıştı. Eşim kapıyı açınca karşısında dünya güzeli bir kız görmüştü. Kız eşime anne diyerek sarıldı o sırada eşimin gözünden yaşlar akmaya başlamıştı. Kızım yaşlı teyzeyi ikna edip bizimle yaşamaya karar verdirmişti. Ailemiz yeniden birleşmişti ve hep beraber mutlu yaşadık…
CADI TEYZE
(Visited 70 times, 1 visits today)