Büyüyen Topluluk

Nüfus popülasyon, belirli bir zamanda sınırları tanımlı bir bölgede yaşayan insan sayısıdır. Çoğunlukla insan sayısını belirleyen bir kavram olarak kullanılır. Nüfus bir ülkede, bir bölgede ve bir evde belirli bir anda yaşayanların oluşturduğu toplam sayıdır. Nüfusun yıl içinde göstermiş olduğu artış hızına yıllık nüfus artış hızı denir.  Nüfus artış hızı eğitime, kültüre ve ekonomik gelişime bağlı olarak değişir. Nüfus azalması; insan nüfusunun kentsel bozulma, nüfusun kendini yenileme oranının düşmesi, kırsaldan kente göç veya şiddet, hastalık ya da diğer facialardan dolayı azalmasıdır. 20. ve 21. yüzyıllarda doğum kontrolü ve kürtaj, dünya nüfusunu yaklaşık 5,5 milyar azalttı. Bunlar da nüfusun azalmasının ana nedenlerindendir. Gelişmiş ülkelerde nüfus artış oranları azdır. 

 

İnsan dışında canlıların topluluk artışları ekosistem tarafından kontrol altına alınabilir ancak insan, canlılar arasında en az üreyen canlı olmasına rağmen nüfus miktarı günümüzdeki en büyük sorunlar haline gelmiştir. 

 

İnsanların nüfuslaşma süresi neolitik zamana dayanır. Neolitik ve paleolitik çağda doğurganlık en üst seviyelere dayanmıştır.  Ancak ölüm dengesiyle populasyon dengede kalmaktadır. Sonrasında artan teknoloji ile beraber nüfus kontrolü ve artışı yaşanırken aynı zamanda ömür uzatılmaya başlanmıştır. Amerika Birleşik Devletler Başkanına Küresel 2000 Raporu isimli raporda diğer bir neo-Malthusçu grup nüfus ve kişi başına düşen tüketimin artmasının 2000’li yıllarda ciddi kaynak kıtlığına yol açacağını savunmuştur.

 

Geçmişte ve hala da dünyanın bazı yerlerinde yaşanan nüfustaki azalmalar kalkınamayan ülkeler için onların refah durumlarına iyi bir etki göstermektedir. Kadınların doğurganlık özelliği ele alınmak yerine onların kendini işe vermesi doğum kontrol süresini etkisi altına almıştır. “Daha az doğum” daha az ölüm anlamı taşımaktadır. Yetersiz gelirli ülkelerde doğum oranı onların yaşam standartlarının düşmesi anlamına gelmektedir. 

 

Refah seviyesi, ülkenin gelişmişliği ile doğru orantılıdır. Gelişmiş ülke demek popülasyonunun çok olduğu ülke demektir. Fazla insanın daha çok ihtiyacı olur. Düşük miktarlar yetmez ve üretim artar. Üretim ihracat oranını tetikler. İhracat ülkeye gelir kazandırırken çeşitli dallarda da olumlu etkiler, yenilikler ortaya koyar. İnsan sayısı gitgide arttığı  için vergi gelirleri artar. Mal ve hizmetlere ihtiyaç, geri dönüş, istek  artacağı için bunlar da refah seviyesini düşürebilir.

 

Nüfus artışı bir ülkenin sadece refah seviyesine etki göstermez. Nüfus miktarı her şeyin başında gelir. En belirleyici etkendir. Mesela nüfus artışı hava kirliliğini oluşturur. Hava kirliliği insan açısından çok zararlıdır. Çarpık, düzensiz kentleşmeler oluşmaya başlar. Alanlar yetersiz ,imkanlar az olduğu için neresi ya da değeri bakılmaksızın kentleşme çabasına girilmesi zorunluluğu ortaya çıkar. Toprak kullanımı sağlanır ve bu da toprak erozyonunu meydana getirir. Azalış bakıldığında kulağa olumsuz gelsede azalış katkı sağlayıp güzel şeyler doğururken artış etkileri kötüdür.  Popülasyon azlığı yaşam kalitesini arttırır.

(Visited 10 times, 1 visits today)