Yılbaşına çok az kalmıştı,herkes son hediyelerini alıp yılbaşı ağacının altına koyuyordu.Herkes o kadar heyecanlıydı ki resmen gözleri parıldıyordu.Ben ise daha hediye alamamıştım daha doğrusu hediye almaya zamanım yoktu. Çalışma temposundan yılbaşına üç gün kaldığını bile unutmuştum.Saat on ikiye gelmek üzereydi ve benimde erken yatmam gerekiyordu çünkü yarın erkenden kalkacaktım.İşler bir hayli birikmişti,birçok müşterilerle görüşmem ve toplantılarım vardı anlaşılan yılbaşı haftası yoğun olacaktım.Ama yılbaşında çalışmaktansa evde oturup dinlenmeyi tercih ederdim,hem önceleri yılbaşını da kutlamazdık o yüzden evde oturup dinlenmek güzel bir fikirdi.Sabah sisli bir hava vardı dışarıda bulutlar yeryüzündeydi sanki,göz gözü görmüyordu.Kahvaltı yaptıktan sonra hava biraz daha düzelmişti sanki,İstanbul trafiğinin zor olması yetmezmiş gibi bir de onun yanında sisli bir hava vardı bu da sürücülerin işlerini zora sokuyordu.İşe geleli iki saat olmuştu ve iş yerinin her tarafında yılbaşı süsleri vardı. Bir yandan yılbaşı için hazırlıklar yapılıyor bir yandan da günlük iş rutinleri devam ediyordu. İşten erken çıkmaya çalışıyorum çünkü yılbaşı için hediyeler almam gerekiyordu,iş arkadaşlarım olsun akrabalarıma olsun hediye almam gerekiyordu. Alışveriş merkezindeki bütün mağazaları dolaştım ama hediye olarak alınacak bir şey bulamadım ne yapsam bilemedim. Teker teker alışveriş merkezine baktım bayağı da bir zaman harcamıştım oysaki bu zamanı iş yerinde geçirsem daha verimli olabilirdi belki de. Hava kararmaktaydı eve gidip bari kitap okuyum diye aklımdan geçirirken aklıma hediye olarak kitap almak geldi. Tekrardan alışveriş merkezine girdim. Bu seferde kitapçı arıyordum. Sonunda bir tane kitapçı buldum ama burada güzel kitap bulabilir miyim bilemedim. İçeri girdiğimde biraz yaşlı, gözlüklü bir adam beni karşıladı. Mütevazı ve sempatik biriydi ve çok bilgili birine benziyordu. Ne tür bir kitap almayı tam olarak kestiremediğimden adama danıştım. Adam gayet yardımsever biriydi,elinden geleni yapıyor yardım ediyordu. Ve sonunda alacağım kitapları seçmiştim adam bunları benimde okumamı tavsiye etmişti, okumaktan zevk alacağım kitaplarmış. Eve gidince alışverişin yorgunluğunu sert bir kahveyle üzerimden atmaya çalışıyordum. Ama yorgunluk geçmiş değildi hâlâ içimde bir burukluk vardı. Sabah kalkınca hediyelerin üstüne birer not yazarak daha özel hale getirdim. Ama galiba evi süslemek için tekrardan alışverişe çıkmam gerekiyordu. Alışveriş yapmaktan nefret ediyordum doğrusu boşa zaman kaybıydı. Bugün yılbaşıydı tam sıfır sıfır da yeni yıla girmiş olacaktık,zaman çok çabuk geçiyordu doğrusu daha geçen sene hep beraber yılbaşını kutlamıştık.Şimdi ise büyük ihtimalle yılbaşını evde tek geçirecektim. Alışveriş merkezinde yine zamanımı harcamıştım, bir tane yılbaşı ağacı alsam yeterdi doğrusu hatta onu bile almasambir şey kaybetmezdim. Ama almışken bari yılbaşı süsleri de alıyım diye poşetlerle birlikte arabaya bindim. Apartmana girerken apartmandaki komşuların kavga ettiğini gördüm. Anahtarı cebimde ararken olanları düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum. Kapıyı açtığımda ise daha büyük bir sürpriz! Kendi evimde tanımadığım binlerce yüz vardı.
Büyük Sürpriz
(Visited 51 times, 1 visits today)