Ben size geçen yıl izlediğim bir filmden bahsetmek istiyorum. Filmde Jack adında çok iyi kalpli bir çocuk varmış. O küçükken dedesinin iş yeri Barnes adındaki biri tarafından çalınmış. O büyürken hep dedesinin çalınan işyeri aklına geliyormuş. Jack büyüdüğünde dedesi adına intikamı almak istemiş. Bu yüzden işlerinde profesyonel olan elemanlar bulması gerekiyormuş. Tam bir ay boyunca araştırmış ve elinde sonunda aradığı elemanları bulmuş.
Grup tamamlandığında Jack herkese görevlerini söylemiş:
– Micheal, senin görevin benimle işyerinin kasasındaki paraları almak. John, senin görevin işyerinin kasa koruması hakkında bize bilgi vermek. James, senin görevin kasanın kilit sistemini kırmak. Keskin nişancılar, sizin göreviniz de kasaya yaklaşan görevlileri etkisizleştirmek. Tom, senin görevin kasadaki kamerayı sana vereceğimiz özel kartonla kapatmak sonrasında da yere basabilmemiz için yere basma alarmını kapatmak.
Jack “yarın kasayı soyacağız” dedi. Ertesi gün oldu ve keskin nişancılar kapıdaki görevlileri uyuşturucu mermileriyle etkisiz hale getirdi ve diğerleri de içeri girdi. Micheal ve Jack önlerine geleni etkisizleştirdi ve yollarına devam etti. Barnes onları gördü ve özel silahçılarını gönderdi. Ama yine de Jack ve Micheal’ı hiçbiri durduramıyordu. Tom, James’in kasanın kilidini kırmasıyla kasaya girdi ve kamerayı özel kartonla kapatırkan diğerleri gelen 50 polisle uğraşıyordu. Polislerin hepsi etkisizleştirildiğinde Barnes askeri kuvvetleri çağarıyordu. Askeri kuvvetlerde içeri girebilien çok az kişi oldu çünkü keskin nişancılar onları etkisiz hale getiriyordu. İçeri giren askerler kasaya doğru koştu. Jack, askerlerin dövüşemeyecekleri kadar fazla sayıda olduğunu söyledi. O arada James devreye girdi. James “ Yanlarınızdaki kulaklıkları takın” dedi. Taktıklarında James şiddeti çok yüksek olan bir ses açtı. Askerler kulaklarını tutarken Jack’in takımı işyerinden kaçtı. Kaçtıklarında işyerinin yanındaki minibüse koştular. Minibüse bindiklerinde James tam gaz sürdü. Toplandıkları mekana vardıklarında herkes hakkını aldı.
Jack aslında çok iyi biriydi, ama dedesine yapılan kötülük yapılması hissine daha fazla dayanamıyordu. Bu yüzden kasayı soydu, ama bu para Jack’in hakkı değildi, sırf dedesi adına intikam almak için bunları yaptı. Haksızlığa herkes uğrayabilir, ama hakkımızı aramak için adalete başvurmalıyız. Yoksa herkes Jack gibi hakkını aramaya kalkarsa zeki ve güçlü olanlar hep kazanır, zayıf olanlar hep haksızlığa uğrar. Bu da doğru bir şey değildir. Jack’in iyi bir insan olarak yaşamaya devam etmesi gerekirdi.
Büyük Soygun
(Visited 25 times, 1 visits today)