Bu dünyada yaşayan her insanın en az bir tane sırrı vardır. Bu sırları kimsenin bilmemesi hem sizin açınızdan hem de karşınızdaki insan açısından iyi olabilir. Ama bazen bu sırlar farklı yollarla ortaya çıkabiliyor. Aynı benim hikayemde olduğu gibi.
Bundan tam bir yıl önce bir sırrım açığa çıktı. Ortaya çıkan sırrımı okuldaki kimsenin bilmemesi gerekiyordu. Bu sır okuldaki herkesi ilgilendiriyordu.
Sırrı saklamaya başlamamın üstünden neredeyse 2 hafta geçmişti. Gün geçtikçe herkesi ilgilendiren bir sırrın onlara söylenmesi gerektiğini düşünüyordum. Ama her gün onlara söylemek zorlaşıyordu.
Onlara sırrımı söylemeye karar verdim. Ama hepsine değil sadece bazı arkadaşlarıma. Hepsine aynı gün söylemeyi planlamıyordum. farklı günlerde söyleyecektim. Aslında bun yaparak hangilerinin güvenilir olduklarını test etmiş olacaktım.
İlk önce sınıfımdan birine söylemem gerektiğini düşündüm. Sınıf arkadaşlarımı tek tek gözden geçirdim. Ve Melih’e söylemeye karar verdim. Onları arayarak söylemek istemedim. Bu yüzden mesaj olarak söyledim.
Nasıl bir tepki vereceği hakkında hiçbir fikrim yoktu. Ama çok sert bir tepki bekliyordum. Fakat tahmin etttiğimden daha yumuşak karşıladı.
Birkaç gün sonra sınıftan birkaç kişi sırrımı biliyordu. Bazıları çok sert tepkiler veriyor, bazıları ise donup kalıyordu. Sırrım yayıldıkça onlardan sakladığım için ve yaptığım bu şey için daha çok utanç duymaya başlıyordum.
Artık tüm okul gerçekte nasıl biri olduğumu biliyordu. Kimse benimle konuşmak istemiyordu. Konuştuklarında da bunu nasıl bize söylemezsin diyorlardı. Aslında gerçeği ilerleyen zamanlarda fark edecektim. Ama bundan haberim yoktu.
Sırrımın yayılmasının üzerinden 2 ay geçmişti. Artık okul içindeki herkes sırrımı biliyordu. Utancımdan kimsenin yüzüne bakamıyordum. Sadece başarılı olduğum derslerin öğretmenleri ile aram iyiydi. Ama zaten çoğu derste başarılı olmadığım için bu sayı bir elin parmaklarını geçmiyordu.
Eğer olurda birisi bu günlüğü bulursa sırrımın ne olduğunu çok merak edecektir diye düşünüyorum. Sırrımın ne olduğu sandığın alt bölümündeki kağıtta yazılı.
Ama onların neden bana böyle davranmaya başladığını daha yeni anlamaya başlamıştım. Onların yapmaya cesaret edemediği şeyleri yapmış olmam. Bu onların beni kıskanmasını sağlıyordu. Şimdi bir düşünün. Kim kıskandığı biriyle bir konu hakkında sohbet etmek ister. Neredeyse kimse. Tek anlamadığım nokta ise öğretmenlerin neden bana böyle davrandığıydı. Aklıma çok saçma senaryolar geliyordu. Acaba öğrenciler öğretmenleri tehdit ediyor olabilirlermiydi. Benim okuduğum gibi okullarda öğretenleri bıçaklıyorlar.
üzerine biraz düşündükten sonra öğretmenleri tehdit etmeleri fikri çok mantıklı gelmeye başladı. Muhtemelen sırrımı öğrenmeden önce de beni sevmiyorlardı. Bunu sırrımın olması gerekenden hızlı yayılmasından anlamalıydım. Ya melih sırrımı yaymıştı ya da bir şekilde herkesten önce öğrenen birileri vardı. Melih en güvendiğim arkadaşlarımdan biriydi. Hala öyle. Neredeyse okulun tamamı benimle konuşmazken benimle konuşan tek kişi. Onun başkalarına söylemesi çok mantıksız. diğerlerinin söylemesi de mantıksız çünkü melih dışında kimsenin bu sırrı o kadar sakin karşılayacağını sanmıyorum. Bu da geriye tek bir seçenek bırakıyor. Birileri sırrımı herkesten önce biliyordu.
Telefonuma sızmış olamazlardı. çünkü kendi geliştirdiğim işletim sistemiyle tüm kilit sistemlerimi biyometrik yapmıştım. Yani telefonumu benden başkası açmış olamazdı. Geriye tek bir seçenek kalıyordu. Sırrımı yanlışlıkla birilerine mesaj atmıştım. Hemen gönderilen mesajlara girdim. Girdikten sonra mesajı melih’e atayım derken yanlışlıkla meliha’ya attığımı fark ettim. Yani Melih sırrımı bilmediği için hala benimle takılıyordu. Peki Meliha’nın sırrımı bu kadar sakin karşılamasını nasıl açıklayabilirdim. Sanırım ona yaptıklarımdan sonra intikam almaya çalıştı.